HAŞMET BABAOĞLU

29 Aralık 2025, Pazartesi

2026 nasıl olacak?

Tam bu günlerde...
Astrologlar usandırır.
Politikacılar apaçık olan hakkında bile bir süre susar...
Medyacılar lafı dolandırır...
Ve yeni yıl üzerine coşkulu atıp tutmaları durdurmayı bilim insanları üstlenir...
Epidemiyologlar buna başladılar bile: "2026 halk sağlığı için tehditlerle dolu ama siyaset ve sosyal medya bu tehlikeleri gizlemeye çalışacak."
Bak sen şu salgın hastalık uzmanlarına!

***

İnsan içinden soruyor: Gerçek bir salgının tohumları ekilmeye mi başlandı?
Ama böyle dümdüz sorulunca salgın hastalık uzmanları lafı dolandırmaya başlıyorlar: "Hayır, mesela kızamık tekrar yaygınlaşma eğilimi gösteriyor, falan filan..."

***

Kaçar mı?
Elbette "küresel ısınma" konusu da hep tezgahın baş köşesinde...
Şöyle yazılar çıkıyor global medyada: "Yılbaşında dilek tuttunuz, eğlendiniz, hayallere kapıldınız ama şunu unutmayın; 2026'da sıcaklık küre çapında 1,5 derece yükselecek ve bu durum hep sözü edilen kırılma noktası olabilir."
Kuzey yarımkürenin bazı bölgelerinin bundan böyle kuraklığa teslim olacağını söyleyenler de var.
Tabii şu soruyu açıktan tartışmak neredeyse yasak: Küresel ısınma tezleri büyük politik ve sosyal dönüşümler için bir altlık ve bahane mi?

***

Her şey bir yana şu çok açık...
2026'da durmadan "Yapay Zeka"yı konuşacağız...
İş hayatında, üretim ve tüketimde, eğitimde, hayat tarzımızda, her yerde hesaplaşacağız bu icatla...
Bir iki ay daha olayı "yahu artık sosyal medyada gerçek hayvan videosu kalmadı, hepsi yapay zeka ürünü" gibisinden yakınmalarla idare ederiz ama bundan sonrası eğlencelik değil, tersine çok ciddi...

***

Şu halimizi de unutacak değilim...
"Uyduruk bir takvim üzerinden bir gecede nereden nereye geçiyoruz Allah aşkına?" diye ne kadar yazarsam yazayım, bilirim ki...
Okurlarım da, ben de malum duyguya kapılmaktan kendimizi yine de alamayız...
Nedir o?
"Yeni yılda yeni ben" duygusu...
Olur mu acaba?
Hele bazılarında "kökten değişme" arzusu patlak veriverir.
Hemen Şubat ayında sönecek türden bir arzu...

***

Geçen gün bir haber tesadüfen dikkatimi çekti...
Aralık başında spor salonlarına yazılanlar ve diyete başlayanlar artıyormuş...
2026'da sağlıklı olmayı istiyorlarmış çünkü...
Ben de diyorum ki...
Şu "sağlıklı" olmak dediğimiz şey gerçekte nedir, ne anlama gelir?
Sağlığın parayla, insan ilişkileriyle ve sosyal ortamla güçlü bağını mesela, en baştan düşünsek mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.