Deniz bize gelmezse biz denize gideriz...

AKŞAM'DA Recep Canpolat imzalı bir haber vardı. Buna göre Iraklı Kürtler Birleşmiş Milletler'in 166 ülkenin üye olduğu ve dünya deniz ticaretinin çatısı konumundaki Uluslararası Denizcilik Örgütü'ne (IMO) üyelik başvurusu yapmış. Devlet başkanlığını ilan eden Mesut Barzani, IMO Genel Sekreteri emekli Yunan Amirali Eftimous Mitropoulos'a örgüte üye olmak isteğini bir ay önce Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari kanalıyla iletmiş...
Hem devlet olmayan hem de denize kıyısı olmayan bir "Özerk Bölge" neden ve nasıl bir denizcilik örgütüne üyeliğe niyetlenir? Herhalde nihai amaç "Tanınma"ya uzanan yola girmektir.
Ama biliyoruz ki mesela İsviçre'nin de denizi yok ama Deniz Ticaret Kanunu var.
Sovyetler'in Doğu Avrupa'ya egemen olduğu dönemde Komünistlerin Ortak Pazar'ı "COMECON" vardı ya. İşte o dönemde Çekoslovakya bir Deniz Ticaret Bakanlığı kurunca, COMECON Genel Sekreteri "Sizde deniz yok. Deniz Ticaret Bakanlığı kuramazsınız" diye itiraz etmiş. Çekler de "Ama Sovyetler'de Adalet Bakanlığı, Bulgaristan'da da Kültür bakanlığı var" cevabını vermişler.
Iraklı Kürtler ise, deniz yokluğuna karşı, gemiler satın alarak bir filo kurmaya çalışıyorlarmış. Devlet olmadıkları halde gemilere "Kolaylık bayrağı" verebilen Hong Kong ile Macao'yu da örnek gösteriyorlarmış.