MEHMET BARLAS

Siyaset de değişmeli

Önceki gün Sabah'ı ziyaret eden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nu dinlerken, bir özel sektör sözcüsünün ağzından son yılların en anlamlı sözünün çıktığını hissettim. Özetle şöyle diyordu Hisarcıklıoğlu:
- Türk özel sektörü için, 2001'de patlayan ekonomik kriz bir dönüm noktası olmuş ve bir çeşit düşünce devrimi yaşanmıştır. Bu krize kadar Türk özel sektörünü oluşturan kişiler ve şirketler kendi bilançolarına bakar, kendi işlerinin kâr ve zararını hesaplarlardı. 2001 Krizi'nden sonra, kamunun makro dengelerinin, işletmelerin mikro dengeleri kadar herkesi ilgilendirdiği anlaşıldı.
Ülkeyi ve halkı topyekûn yoksullaştıran krizi geride bıraktığımız, ekonomideki makro dengelerin yerine oturduğu bu dönemde, siyasi iktidarın da Türk özel sektörü gibi bir düşünce devrimi yaşaması gerekiyor.
Yani bir başbakanın önüne getirilen makro rakamlara ve istatistiklere ya da kamuoyu yoklamalarına bakarak, "Ben bu kadar yapabilirim. Zor durumda olanlar kendi hatalarını arasınlar" demesi çok büyük bir hatadır.
Neticede bir işletme bulunduğu sektörde tek başına batarsa, bu durum o işletmenin kötü yönetildiği anlamına gelir. Ama aynı sektördeki işletmelerin çoğu batıyor veya çoğu kötü durumdaysa, bunda ekonomi yönetiminin hataları ve sorumluluğu aranmalıdır.
Özellikle iktidarda olan siyasetçiler, kamuoyunun duygularını ve durumunu anlama işini, sadece anketlere, istatistiklere, kamuoyunun nabzını yoklama uzmanlarına bırakmamalıdırlar.
Çünkü genel olarak muhalefetteyken halkla ve özellikle problemli kesimlerle sürdürülen diyalog, iktidara gelince ne yazık ki kesiliyor. İktidarın çevresi ne yazık ki sadece mutlu kesimlerle ve bir ölçüde de siyasetin rantını iktidar kadrolarıyla paylaşan aferistlerle doluyor. İktidarın liderleri de, toplumdaki farklı kesimlerin mutsuzluğunu ve ekonomideki değişik sektörlerin problemlerini doğrudan duymak yerine, kamuoyu yoklamalarına, istatistiklere ve makro denge hesaplarına bakmayı tercih ediyorlar.
Şu anda da durum böyle.
Türk özel sektörü elbet makro ekonominin sağlıklı durumundan ötürü mutlu. Ama protesto olan senetlerdeki artışlar, reel sektörün orta ve küçük boy işletmelerindeki mikro krizler, gerçekten can yakıyor.
Başbakan Erdoğan ve AK Parti kadrosu ise, galiba iktidara fazlaca alıştı. Buna siyasette "Yabancılaşma" da denebilir. Problemli kesimlerle diyalogdan fazla hoşlanmıyorlar. Sadece başarının övgüsünü duymak istiyorlar.
Gerçi bu hep böyle oldu geçmişte de ama, bundan sonra böyle olmaması daha doğru değil midir?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.