MEHMET BARLAS

Yumurta taşın üstüne düşse de, yumurta kırılır...

Garip bir sosyo-politik ruh haleti içindeyiz.
Sanki ülke boyutundaki stadyumun tribünlerinde oturmaktayız...
Neyi niçin izlediğimizi düşünmüyoruz bile.
Sahadaki takımlardan herhangi birinin yenilmesi halinde hepimizin yenik düşeceğini düşünmüyoruz bile.
Garip bir karşılaşma var sahada.
İki takım değil, bir sürü takım var...
Sahadaki takımların oyuncuları ise birbirlerine girmiş, faul yapmaya çalışıyorlar.
Aynı takımın oyuncuları da birbirleriyle boğazlaşıyorlar.
Emekli orgeneraller birbirlerini suçluyor.
Yargı takımının içinde de tepişmeler var.
Bütün bu kargaşayı sona erdirebilecek olan siyaset takımı ise, diğer takımlardan daha yoğun iç kavgalar yaşamakta. "Uzlaşma", "Diyalog", "Konsensüs" gibi çözüm üretici yöntemler devre dışı bırakılmış.
Bu kaotik tabloyu naklen yayınlayan medya anlatıcıları ise "Böyle maç olmaz" diyecek yerde, birbiriyle tepişenlere gaz veriyorlar.
Hakem saha dışında

Farkında olmadığımız bir gerçek ise, bu maçın hakeminin ülke sahası dışında bulunduğudur.
Bu hakemin adı "Global uygarlık yarışı"dır.
Ülkeler ve toplumlar varlıklarının ve istikrarlarının güvencesi olan "Gelişme heyecanı"nı, "Dayanışma"yı, "Hoşgörü" yü yok saydıklarında, bu hakem bazen sarı, bazen kırmızı kart gösterir ülkelere.
Ekonomik krizler, toplumsal kargaşalar, iç ve dış güvenlikte zayıflamalar baş gösterir.
Benim gözlemlerim bunlar.
Bu noktada bir sayın okurumun, İsa Doğan'ın mesajından bazı bölümlere yer vereceğim.
Sanırım bu mesajda benim gibi sizler de kendi düşüncelerinizden yansımalar bulacaksınız.
İsa Doğan'ın gözlemleri "
Taş da yumurtanın üstüne düşse, yumurta da taşın üstüne düşse olan yine yumurtaya olur. Türkiye'de neler oluyor diye soruyor birileri bana, bense nasıl anlatabilirim diye düşünüp duruyorum.
Kimin elinin kimin cebinde olduğunun belli olmadığı gibi, 100 farklı kişinin bir hukuk metninden 100 farklı yorum yapabileceği yargısal düzenlemelerimiz var. Biz cahil (göbeğini kaşıyanlar) halk da ciddi ciddi kulak verip bu insanları dinliyoruz.
Oysa ki halk nerden bilsin saltanat kavgasının tam ortasında olduğunu.
Yargı ben ne dersem o olur diyor, hisset diyor ve aba altından sopa gösteriyor.
Silahlı kuvvetler, Atatürkçülük diyor, teminat diyor başka bir şey demiyor.
İyi ama herkes zaten Atatürk'ü seviyor ama onu sahiplenenleri sevmiyor ne hikmetse!
Yumurta biziz

Medya, sürekli sokaklarda kaos arıyor, en ufak bir olumsuzluğu ekrana taşımayı ihmal etmiyor. Yıllarca halktan uzak duranlar, bir anda halkın kadim dostları oluveriyorlar. Müspet haberleri dahi cahil halka farklı gösteriyorlar.
Parlamento ise kendi içinde kavgalı. Anayasa yapılamaz, sorunlar tartışılmaz ama çok iyi birbirine hakaret edilir..
Ve müzmin bekâr Yürütme, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın gözetiminde, Danıştay'ın her türlü engelinde...
Yazının başlığındaki yumurta misali, ezilen sadece bu halk ve geleceğimiz sanırım... İsa Doğan."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.