MEHMET BARLAS

Medyadaki öfke ve kamplaşma toplumda yok...

Geçenlerde medya dünyası ile sadece okuyucu ya da izleyici ilişkisi içinde olan ve aktif siyasete uzaktan bakan bir küçük topluluğun aralarındaki konuşmalara kulak misafiri oldum.
Bu konuşmalar aslında Türkiye'nin "Gerçek gündem"ini de yansıtıyordu.
Konuşmaların öncelikli konusu medyaya fazlasıyla yansıyan "Öfke"nin nedenini anlamaya dönüktü.
Benim de bu konuşmaları dinlediğimi görünce medya mensuplarının birbirlerine karşı seslendirdikleri "Öfke"nin bu kadar şiddetle sahnelenmesinin nedenini bana sordular.
Onlara göre doktriner ideolojilerin rafa kaldırıldığı bu dönemde, eski sağ-sol kamplaşmasını hatırlatan karşılıklı suçlamaları anlamak pek mümkün değildi.
Taraf olmak
Onlara dilimin döndüğü kadar bu karşılıklı öfkelerin ideolojik kaynaklı olmadığını, sadece farklı "Taraf"lardan olduklarını var sayanların birbirleri ile söz dalaşı yaptıklarını anlatmaya çalıştım.
Bu "Taraf" olmak bir siyasi partiye yakınlıktan, bir futbol kulübünü tutmaktan, geçmişteki bir olayda (mesela 28 Şubat sürecinde) benimsenen tutumdan, yahut tarihle yüzleşmedeki farklı bakış açısından doğmuş olabilirdi.
Ama ben de gündemdeki öfkenin neden böylesine şiddetle seslendirildiğini izah edemedim.
Şimdi bunları düşünürken "Acaba bu öfkeyi körükleyenler biraz da okurlar ve izleyiciler mi" diye de düşünüyorum.
Okurların katkısı
Neticede ben de gazetelerin ve internet sitelerinin okuyucusuyum. Ben de bir televizyon izleyicisiyim.
Bunları okur ve izlerken ben de öncelikle "Acaba bugün kim kime ne demiş, kim hangi olayı yorumlarken kimi yerden yere vurmuş" merakı içinde bakıyorum medyadan yansıyanlara.
Farklı bakış açılarının tümünü veren ve bunların üzerine doğru bilgilerle yeni yorum katmaya çalışanları okumaya pek önem vermiyorum.
Bir başka deyişle öfke ve kavga okuyucu ve izleyici katında bunu yeğ tutanlara prim yaptırıyor. Toplumun büyük çoğunluğunun yaşamında medyadaki kamplaşmalar, kavgalar ve öfke yok. Eğer bu gerginlik toplumda da var olsa, bu ülkede yaşamak çok zorlaşır.
Toplum çok farklı
Öfkenin ve şiddetin topluma yayıldığı ülkelerde yaşananları bugün Suriye'de görüyoruz. Daha önce de insanların birbirlerinden nefret ettikleri zaman neler olacağını Bosna'da görmedik mi?
Kısacası ne yazık ki veya iyi ki medyamız genel olarak Türk toplumunun genel ruh halini yansıtmıyor.
Bu ülkede yaşayanların büyük çoğunluğu Türkiye'nin yarınına güven duymakta ve aynı mesleklerden olanlar bazı medya mensuplarında görüldüğü gibi, birbirlerinden nefret etmiyorlar.
Okurlarımız ve izleyicilerimiz bizlerin kavgalarını, kendi dışlarındaki bir olay şeklinde ama yine de ilgiyle izliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.