Her habere hemen inanmak ne kadar doğrudur?

Acaba haber doğru mu?
Konya'da 45 yaşındaki bir adam, 44 yaşındaki eşini döverken kalp krizi geçirmiş.
Dayak sırasında dudağı patlayan ve yüzünde morluklar oluşan kadıncağız, kocasının yere yıkıldığını görünce ambulans çağırmış.
Bu ambulansla hastaneye giden çiftin erkeğini yoğun bakıma almışlar, kadın da aynı hastanede sağlık kontrolünden geçirilmiş.
Habere göre kadın kocasından şikâyetçi olmamış.
Merak etmiyor musunuz bu habere ilişkin gelişmelerin sonrasını?
Acaba koca iyileştikten sonra karısından şikâyetçi olacak mı?
- Her erkek karısını rahat rahat döverken ben karımı dövünce neden kalp krizi geçiriyorum? Bu kadında yanlış bir şey var... Bu kadından şikâyetçiyim...
Koca şikâyetçi olacak mı?
Acaba böyle bir suç duyurusunda bulunacak mı bu koca?
Acaba adam iyileşip eve dönünce eşi ondan özür dileyecek mi?
- Sen beni döverken çok hareket edip seni yordum, kalp krizi geçirmene sebep oldum. Affet beni...
İşte böyle durumlar insanın canını sıkar.
- Hale bak, insan karısını rahat rahat dövemeyecek mi artık? Erkek karısını sever de döver de...
Hatta geleneklerimize göre kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmemek gerektiği de, böyle durumlarda hatırlatılabilir.
Kürtler ve Türk ulusu
"Artık rahat rahat darbe yapamayacak mıyız? Cunta kuranları yargıya göndermek geleneklerimize aykırı bir davranış değil mi?" içerikli yakınmalardaki durum gibi bir şey...
Böyle haberlerin doğruluğu konusunda zaman zaman kuşkuya düşmemiz doğal değil mi?
Örneğin CHP'li bir kadın milletvekilinin TBMM kürsüsünde söyledikleri ve sonra olanlar da haberleştirilmişti...
Buna göre, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, AK Parti'nin, Türk ulusunu tarihten silmeye, Türk vatandaşlığını tarihten silmeye dönük olan girişimlerinde, BDP ile işbirliği yaptığını iddia etmiş.
Güler "Kürt milliyetçiliğini bana ilericilik ve bağımsızcılık diye yutturamazsınız. AKP ve BDP işbirliğinin yaptığı şey, tektir. Türkiye'de Kürt sorunu yoktur. Türk ulusuyla Kürt milliyeti eşit olamaz. Bundan sonra biz savunmadayız, bundan sonra meşru müdafaa hakkı için saldırıdayız" demiş.
Acaba uyuyor muydu?
Bu milletvekilinin söylediklerinin böyle olduğu konusunda bir kuşku duyamayız.
Bu bilgiler resmi ideoloji ile eğitilen kuşakların genlerinde var...
Ama bu konuşma ertesinde CHP Adıyaman Milletvekili Salih Fırat'ın partisinden istifa ettiği de haberleştirilmişti.
Bu haber doğru olabilir mi?
Acaba Salih Fırat parti seçerken, uykulu muydu?
O da Silivri ile Dersim'i karıştıranlardan mıydı?