Milli Savunma ve İçişleri HDP’ye verilmelidir

Başbakan Davutoğlu'na Allah kolaylık versin... Diğer partilerin liderleri ile yapacağı koalisyon görüşmelerinde kim bilir ne tür ön şartlarla karşılaşacaktır... Bu ön şartlardan bazılarını, 7 Haziran genel seçimleri ertesinde yapılan açıklamalar sayesinde öğrendik.
Ön şart enflasyonu
Mesela bu partilerin liderlerinden bir tanesi Davutoğlu'na "Koalisyona girmemizi istiyorsanız Cumhurbaşkanı Erdoğan Saray'ı terk etmeli ve Çankaya fanusuna girmelidir" derse, Davutoğlu da o lidere "Daha önce sizi bir akvaryuma hiç seçim kazanmamış süs balıklarının yanına koymamız daha doğru olur" diyebilecek midir? Ya da bir başka lider "Bizim koalisyona katılmak için belirlediğimiz 14 maddelik ön şartlar listesindekiler evrensel değerleri içeriyor" derse, Davutoğlu da ona "Ama siz kendiniz çok fazla yerel değil misiniz" cevabını verebilecek midir?
Nakıs teşebbüs mü?
27 Mayıs darbesinden sonra bir adamı "Sarayburnu'ndan Yassıada'ya tünel kazarak Adnan Menderes'i kaçırmaya teşebbüs etti" gerekçesiyle tutuklamışlardı. Elinde bir kazmayla deniz kıyısında ufka bakarken tutuklanan adamcağız hakkında açılan dava "Bu bir nakıs teşebbüstür" gerekçesi ile daha sonra düşürüldü.
Acaba Başbakan Davutoğlu'nun koalisyon kurmak için başlatacağı çalışmalar da "Nakıs teşebbüs" kapsamına girer mi?
Aslında böyle durumlara çok da yabancı değiliz? Rahmetli Ecevit'in köy-kent projesi de bu tür gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayali yansıtmıyor muydu? Özlemle hep andığım Turan Güneş "Lodospoyraz diye bir rüzgâr olabilir mi" diyerek köy-kent projesini değerlendirdi.
Sevgili Haşmet Babaoğlu dün köşesinde koalisyonda yer almaları gereken düşüncelerden bazılarının sahiplerini "Onlar" diyerek şöyle anlatmıştı:
"-Onlar için Batı'dan gerisi ya çöp değerinde ya da egzotik bir hoşluktan ibaret. Sisi'yi ve Çipras'ı aynı anda destekleyebilmeleri de... Muazzam bir gaddarlıkla Suriyelileri kan banyosuna geri göndermeye kalkışıp, öte yandan da Yunanlılara borç verelim diye ağlaşmaları da bundan."
Bakanlık dağılımları
Aslında hiçbir konuda "Olmaz" dememeliyiz.
Eğer koşullar bir koalisyon için her şeye razı olmayı gerektiriyorsa mesela Milli Savunma Bakanlığı'nın da, İçişleri Bakanlığı'nın da HDP'ye verilmesi doğru olabilir. Böylece PKK da Genelkurmay'a bağlanır. Köy korucuları ise HDP'ye oy veren semtlileri eğlendirmek için Nişantaşı'nda görevlendirilirler... Adalet Bakanlığı da CHP'ye verilir ve böylece fiilen en yüksek adli makam "Pensilvanya" olur... MHP'ye verilecek Sanayi Bakanlığı ile de fanus ve akvaryum üreten cam fabrikaları, bu parti için çalışırlar.