Avrupalılara farklı bir tablo sunabilirdik
Komik işler oluyor... Yıllardır Avrupa Birliği'nin kapısında tam üyelik için bekliyoruz... Buna karşı Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişiminde rol alanlar hiç bekletilmeden Avrupa Birliği ülkelerinden sığınma hakkı alıyorlar. Mesela sadece Almanya'ya darbe girişiminden bu yana 136 Türk sığınmak için başvurmuş.
Bağırlarına basıyorlar
Özellikle Almanya'nın Türkiye'den kaçanlara karşı ne tür bir sevgi ve ilgi gösterdiğini biliyoruz. Yunanistan Yüksek Mahkemesi de, Türkiye'den Yunanistan'a kaçan darbecilerin iade edilmemesi yolunda karar aldı. Bu arada Avrupa Birliği organlarının da, üyelerinin de PKK'lıları nasıl bağırlarına bastıklarına sürekli tanık olmaktayız.
Bu noktada bir eğitimcinin öğrenci velilerine yaptığı tavsiyeyi yine hatırladım. Şöyleydi bu tavsiyenin içeriği:
Önemli tavsiyeler
Yöntem değişikliği
Bu tavsiyeyi ülkemiz açısından değerlendirdiğimizde, önümüzde yeni ufukların açıldığına tanık olabiliriz.
Türkiye olarak bizler, zayıf olduğumuzu sandığımız alanlara yüklenerek güçleneceğimizi sanıyoruz. Mesela terörle mücadele ederek ülkemizin bölünmesi ihtimalini bertaraf ediyoruz. Ya da darbecilere karşı halk direnişe geçince demokrasi korunuyor.
Post-modern Humeyni
Oysa terörü ve darbeyi devlet olarak teşvik etseydik, AB ülkeleri bize saygı duyardı. Almanya'ya belediye hizmetlerinde hendek kazmanın yararlarını, Yunanistan'a da canlı bombaların faydalarını anlatsaydık... Bu arada Amerika'ya da Fetullah Gülen'in post-modern bir Humeyni olduğunu anlatıp, bu ülkenin sempatisini çekebilirdik.
Kısacası bizi anlamaları için farklı yöntemler denememiz gerekiyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.