Yabancı diplomatları sağırlaştırma politikası

Küba'nın ülkedeki Amerikalı ve Kanadalı diplomatları sonik aygıtlar kullanarak sağır ettiğine dönük haberler yoğunlaşıyor. Mide bulantısı ve baş ağrısı ile başlayan semptomlar sonunda, hedefteki diplomatlar uzun süreli sağırlığa mahkûm oluyorlarmış. Şu anda iki ABD diplomatı bu yüzden hastanelikmiş. Küba'da görevlendirilen yabancı diplomatların zorunlu olarak Küba hükümetinden ev kiralamaları, sağır eden aygıtların gizlice yerleştirilmesini kolaylaştırıyormuş.
Çok anlamsız değil
Uluslararası ilişkilerin ve diplomasinin temel kurallarının çiğnenmesi anlamına gelse de, bir ülkedeki yabancı diplomatların sağırlaştırılması barışa hizmet edebilir. Özellikle Batı Avrupalı ve bazı ABD'li diplomatların gözlerini ve kulaklarını dört açarak hem bizde hem de dünyada neler çevirdiklerini hatırlarsak, Küba hükümetinin yabancı diplomatları sağırlaştırma programının çok da anlamsız olmadığını görürüz.
Bizimkiler
Bu arada bizim siyaset ve medya dünyamızdaki gelişmeleri dikkatle izlediğiniz zaman, hiçbir sonik aygıt kullanılmadan, bazı siyasetçilerin ve televizyonlardaki tartışma programlarına katılanların zaten kendi kendilerini sağırlaştırdıklarını da görebiliriz. Kimsenin kimseyi dinlemediği ve kafasındaki senaryoya göre gerçeklerle ilgisi olmayan iddialarla karşısındakileri suçladığı sahneleri her gün izlemiyor muyuz? Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öğrendik ki, bazıları da Erdoğan'ın söylediklerini duymadan onun adına "Racon" kesiyorlarmış.
Telefonu kapatmış
İşin garip tarafı bu tür manevi sağırlıklar sade siyaset ve medya dünyası için söz konusu değil... Hasta olduğu için yataklık olan bir tanıdığım cep telefonunu kapalı tuttuğunu söyledi. Çünkü "Geçmiş olsun" demek için arayanlar, hastanın derdini sormak yerine kendi hastalıklarını anlatmaya başlıyorlarmış.
- Böyle üç geçmiş olsun telefonundan sonra bende moral diye bir şey kalmıyor. Yataktan kalkmak istemiyorum, dedi bu tanıdığım.
İnsanların kendilerini dinleyip, konuştukları konuları zaman zaman değiştirmeye çalışmaları da gerekmez mi? Bu arada Mısır'daki sağır sultanın bile duyduklarını duymayanların arasında yaşamak da ilgi çekici bir hayat deneyimi değil midir?