Amerikan sistemindeki bozukluklar sonunda sosyal medyadaki çarpıklığa dayandı

Son dönemde Amerikan siyasetine egemen olan kepazelikler ve hukuksuzluklar acaba yakın zamanda unutulur mu? Daha da önemlisi Amerikan demokrasisi ve idare sistemi kendini düzeltebilir mi?
Dışa karşı insafsız
Amerika'ya dışarıdan gelen tecavüzler bu sistemi hedef aldığı zamanlarda, bunlara karşı önlem almak kolaydı ve bu iş bazen insafsızca yapılırdı. Örneğin Japonya'ya Pearl Harbour baskınının cevabı, Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombaları atılması ile verilmişti. New York'taki İkiz Kuleler'e ve Pentagon'a yapılan saldırılar ise, Irak ile Afganistan'ın işgaline dayanmıştı.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

İçeride çaresizler
Ne var ki Amerikan Kongresi'ni Amerikalılar işgal etti. Amerikan başkentindeki sefil manzaraların nedeni, bu ülkede kasım ayında yapılan başkan seçimine hile karıştırıldığına ilişkin kuşkulardı. Olayı daha da tırmandırabilecek gelişme ise, bu ayın 20'sine kadar ülkenin meşru başkanı olan Trump'ı hedef alan komplo söylentileridir. Bu söylentiler arasında Trump'ın hemen görevden azledileceği ve hatta hapse atılabileceği de vardır. Bu arada Trump'ın Yardımcısı Pence'in Trump'ı satması da, Washington'daki kepazeliklerin bir tanesidir.
Yeni sansürcülük
Tabii bir de bütün dünyayı ilgilendiren ve Trump'a uygulanan hem sosyal medyadaki hem de yazılı merkez medyadaki sansürlerdir. Bunlar yetmezmiş gibi şimdi de Türkiye gibi ülkelere "WhatsApp"ın uygulayacağı yeni model gündeme geldi. 8 Şubat'a kadar bu yeni uygulamayı kabul etmeyenler WhatsApp'ı kullanamayacaklarmış.
Dünya yaşanmaz olacak
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı ve Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar, sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptığı paylaşımda WhatsApp'tan, uygulamaya koyduğu yeni veri politikası nedeniyle ayrıldığını bildirdi. Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar ise "İllüzyon yaptılar; sosyal medya "sahipli" değil, diye. Yeterli etki gücüne ulaşınca sahipleri ortaya çıktı. Devletlerin değil, dev şirketlerin güçlü olduğu döneme doğru hızla ilerliyor dünya. Büyük dörtlü veri tekeli olarak davranmaya başladığında dünya hepten yaşanmaz olacak." sözleriyle duruma tepki gösterdi.
Veri güvenliği tehlikede
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç da, "Veri mahremiyeti açısından AB ve diğer ülkeler ayrımı kabul edilemez! Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi'nde de belirttiğimiz gibi yabancı menşeli uygulamalar veri güvenliğine yönelik önemli riskler içeriyor." dedi.