Türkiye şahlanırken Atlantik dağılıyor
Post-Atlantik Avrupası senaryolarının yüksek sesle konuşulduğu bir dönemdeyiz.
Kılıçlarını çeken ABD ve Avrupa arasındaki amansız mücadele önümüzdeki süreçte daha da sertleşecek.
Atlantik dünyasının temelleri çatırdarken küllerinden doğan Yeni Türkiye ise dün TBMM'nin 27. dönem açılışıyla resmi olarak Başkanlık sistemine geçişin ilk aşamasını gerçekleştirdi. Yarın da Sayın Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de yemin ederek yeni sistemin ilk Başkanı olarak görevine başlayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yemin törenine 22 devlet başkanı ve 17 başbakan olmak üzere 60'a yakın ülkeden temsilcinin katılacak olması, bir bakıma yeni küresel sistemin kurucu unsurlarından olan Türkiye'nin gücünün de bir göstergesidir.
Yeni dönemde, Orta Asya ile yeni bir atılım devreye girecek; Afrika başta olmak üzere Güney Asya ile Latin Amerika'da ayak basılmadık yer kalmayacak.
Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanlar ve Kuzey Afrika gibi Yeni Türkiye'nin hinterlandı konumundaki bölgelerde ise etkinliğimiz çığır açıcı bir düzeye ulaşacak. Her açıdan yakın çevresinin ilham kaynağına dönüşen Yeni Türkiye, bu özelliğiyle küresel dengelerdeki ağırlığını daha da artıracaktır.
WP gazetesi, "Trump, Putin'e secde edecek" diye yazarken NYT gazetesi iki liderin bromansını eşcinsel sevgililer öğesiyle süslenmiş bir video ile aktararak, "Her açıdan kafa dengi otoriter kişilerin buluşması" diye niteledi zirveyi. İngiliz, Alman ve Fransız medyasında ise "kartal ve ayının barışması bizim felaketimiz olacak" sendromu hâkim.
Acı tabloyu Almanya Dışişleri Bakanı Mass da iki hafta önce "ABD ile 70 yıllık ittifak çatladı. Yeni bir adil küresel düzene ihtiyaç var" sözleriyle dile getirmişti. Zira Avrupalı siyasiler Trump'ı artık Hitler'den daha tehlikeli gördüklerini gizlemiyor. "Kansere çözüm bulsa dahi Trump'ı sevemeyiz" diyenler bile var.
Ancak liberal dünya düzenini 'resetlediğini' söyleyen ABD'nin Avrupa'ya gram aldırdığı yok. ABD yeni küresel sistemdeki pozisyonunu korumak için Rusya, Türkiye, Hindistan, Çin ve Brezilya gibi Avrupa dışındaki ülkelerle kalıcı ittifak arayışı içinde. Geleceğin dünyasına ABD'nin bu ülkelerle kuracağı veya kuramadığı ilişkilerin seyri yön verecek.
İşte küresel güç hiyerarşisinin yeniden belirlendiği böylesine kritik bir süreçte Türkiye'ye yeni bin yılın Fatih'i ve Selahaddin'i diye nitelenen Sayın Erdoğan'ın liderlik etmesi, milletimiz için tarihi bir imtiyazdır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.