Temizlik harekâtı
Dünya, Anglosakson elitlerinin dizayn edip hükmettiği küresel cephelerden, bloklardan, düşmanlık ve kamplaşmalardan ibaret değil.
Kendi bölgesinde bu kısırdöngüyü kıran ilk ülke olarak şimdiden diplomasi tarihine geçen Türkiye'nin yol açtığı uzlaşı rüzgârları birbirleriyle sorunlar yaşayan diğer aktörleri de barış masasına oturup ikili ilişkilerde yeni sayfalar açmaya teşvik ediyor.
Tahıl koridoru anlaşmasındaki çabalarıyla adeta küresel gıda krizini önleyen Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasındaki arabulucu rolü yanında kendi pratiği ve reel siyasetiyle de ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Bu bağlamda ülkemizin son yıllarda birçok sorun yaşadığı İsrail, BAE, Suudi Arabistan, Mısır ve Suriye'ye karşı başlattığı diplomasi hamlelerinin olumlu yöndeki domino etkisi bölgemizdeki diğer ülkelerde de görülmeye başlandı.
Bunun en somut kanıtlarından biri de Çin'in devreye girmesi sonrası 10 Mart'ta Pekin'de bir araya gelen Suudi Arabistan ve İran heyetlerinin iki ülke arasında ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda uzlaşmaya varması oldu. Böylece iki ülke 7 yıl aradan sonra büyükelçiliklerin yeniden açılması konusunda anlaşma imzaladı.
***
Yine Rusya'nın ev sahipliğinde Türkiye, İran ve Suriye rejimi de önümüzdeki hafta bir araya gelmeyi planlıyor. Suriye açılımından sonra sırada Türkiye'nin Mısır ile ilişkilerinin normalleşmesi süreci devreye girecek.
Bir bakıma Batı dışındaki ülkeler sorunlarını teker teker aşıp el sıkışırken Anglosakson seçkinlerinin pençesindeki tek kutuplu dünya ise çatışma ve savaş senaryolarıyla kaosu daha da derinleştirme gayreti içinde.
Nitekim ABD ve İngiltere'nin Ukrayna savaşına NATO'yu da katma çabaları devam ediyor. Bu bağlamda ABD'nin Ukrayna bayrağının renklerine boyanmış F-16'lar ve Ukrayna üniforması giydirilmiş Batılı askerlerle yönetim yeri Polonya olan bir Kırım operasyonu hazırlığı içinde olduğu iddia ediliyor. Ne var ki Anglosaksonlar dışında kimse Zaporijya ve Herson üzerinden yapılacak bu saldırının Rusya'yı gerileteceğine inanmıyor.
***
Oysa ABD ve sadık birkaç müttefiki ne kadar çabalasa da dünya artık gerçekleri görüyor. Küresel statükoyu korumak ve vahşet dengesi adı altında tek kutuplu küresel egemenliğini devam ettirmek isteyen ABD, ne yapsa da yeni dünyanın kurucu siyasi aktörü konumundaki Türkiye, Rusya ve Çin'i 'ikna' edemiyor.
Rusya askeri gücüyle Anglosakson hegemonyasına meydan okurken Türkiye ve Çin ise siyasi, diplomatik ve ekonomik ağırlıklarıyla emperyal merkezin dayattığı her tür düşmanca algıyı birer birer yok ediyor.
Bu üç ülkenin küresel istikrar ve barışa hizmet eden diplomatik çabalarını yeni dünyanın önündeki Batılı engelleri kaldıran müşterek bir yol temizliği olarak görmek lazım.
Kuşku yok ki dünyayı bir avuç Anglosakson ülkenin pençesinden kurtarmaya yönelik bu temizlik harekâtı tarihin rotasını da akışını da küresel düzeyde değiştirecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.