GÜRCAN BİLGİÇ

Gerçek başkan

Aziz Yıldırım, Beşiktaş maçından sonra İnönü Stadı'ndaki seyircisiyle kucaklaşıp, hiç sevmedi- ği TV kameralarına konuştu. Çünkü kendisine dakikalarca tempolu bir şekilde küfür edilmiş, bu hezeyanı durdurmak için çevresinde kimse de girişimde bulunmamıştı.
Yıldırım, bu protestonun anlamsızlığına dikkati çekerken, "Bana niye kızıyorlar. Sahada hata yapan Beşiktaşlı oyunculardı. Onlara bağırsınlar" diye çıkıştı.
Fenerbahçe başkanı iki sene önce Ali Sami Yen Stadı'nda da aynı şekilde protesto edilmişti. Ona bu lafları edenleri birkaç gün sonra 'merkeze' toplayıp, görüştü. Bu sene Fenerbahçe-Galatasaray maçlarında küfür olayı yaşanmadı. İki taraf da münferit anlar haricinde birbirine karşı olan 'saygısını' kötü tezahürat bağlamında korumayı başardı. Saracoğlu'nda Beşiktaş karşılaşmasında da küfür edilmedi. Ama İnönü'deki bazı Beşiktaşlılar kendi başkanlarını bile istifa ettirtecek kadar işi çığırından çıkardılar.

Duracağı yeri biliyor
Aziz Yıldırım, bu kadar ağır hakarete rağmen ölçülü ve saygılı konuşmayı başardı. Aslında bu altı yıllık 'evrim' sürecinin son noktasıydı. İlk yıllarda soyunma odasına kadar inip, oyunculara ağzına geleni söyleyen Fenerbahçe Başkanı artık yoktu. Beşiktaş ile yapılacak kader maçı öncesinde Samandıra'ya yaptığı ziyarette bile Yıldırım sadece 'başarı' dileyen bir konuşma yaptı.
Artık teknik direktörlerin 'taktik' konuşmalarına katılan bir başkan da değil Aziz Yıldırım. Oyuncular sahada nerede duracaklarını hala bilemedikleri halde, Aziz Yıldırım duracağı yeri iyi biliyor ve susmayı başarıyor.
'Susma' olayı bu seneyi 'kan gölüne' çevirmenin de önüne geçti. Büyük bir toplumsal faciadan tüm Türkiye Aziz Yıldırım ve yöneticilerinin yanlış hakem kararları karşısındaki 'suskunluğu' ile döndü. Goller verilmezken, düdükler çalınmazken Yıldırım herkese susmasını söyledi.
Beşiktaşlılar yapamadı
Beşiktaş yönetimi bu olgunlukta kalamadı. Her kötü sonucun ortaya bir faturasını çıkardılar, kendilerini masum gösterdiler. İnternet siteleri ve hatta içimizdeki eleştirmenler bile 'komplo teorileri' üretmeye başladılar. Ama ipin öbür tarafından kimse çekmeyince, boşa kalıp, 'geri üstü' düştüler.
Elbette Aziz Yıldırım'ın içine gömdüğü fırtınalar ile büyük denizleri dalgalar sarar. Ancak zaman insana neyi, ne zaman yapacağını çok iyi öğretiyor. Fenerbahçe Başkanı bugüne kadar acının da, tatlının da zirvesinde dolaştı. Bugün ondan daha tecrübelisi yok. Bu yorumu iyi olarak da değerlendirebilirsiniz, kötü olarak da...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.