Başkan'ın mesajı: Haydi ayağa!

Bir başkan (Aziz Yıldırım) şampiyonluk sözü verirken bazı şeylere güvenir. Takımının iyi olması, hocasının değerli olması ve yıldız futbolcuları elbette önemlidir onun için. Ama Başkan'ın esas arkasında duran taraftarıdır, camiasıdır.
Fenerbahçe iyi başladığı sezonda tökezleyip, düştüğü andan itibaren tekrar ayağa kalkmasının en temel nedeni seyircisinden başkası değildir. Bu nedenle Aziz Yıldırım, Kulüpler Birliği'nden ayrılmaya karar veriyor, bu nedenle tekrar camiası ile birleşmek için harekete geçiyor.

BİLETTE İNDİRİM ŞART
Fenerbahçe taraftarı, kendisini gücendirecek davranışlar ile karşılaştı. Ama artık adımlar atılmalı, tekrar birleşme sağlanıp, şampiyonluk için Daum'un ünlü "tünel felsefesine" geçilmeli.
Nedir bu?
Tünelin sonundaki ışık için, diğer tüm faktörleri bir kenara itmek.
Bu buluşmanın merkezi Saracoğlu'ndan başkası değil. Yönetime düşen tekrar seyircisiyle dolu koltukları bir araya getirmek. Atacağı ilk adım ise bilet fiyatlarını düşürmek olmalı. Yapılan indirim yeterli değil. Günün şartlarında iki kişinin en az 44 lira vererek Kadıköy'e gidip, gelmesi kolay istenecek bir fedakarlık da değil. Kriz ortamında Aziz Başkan özellikle ikinci yarıda İstanbul'daki 14 maçı düşünerek, gerçek gücünü tribünlere çekmeli. Yapacağı fedakarlık, zaten Carlos'un takımdan ayrılmasıyla vazgeçtiği paradan bile daha az.
İkincisi pankartlardır.
Taraftarın, takımla, başkanla, yöneticiyle, basınla veya rakiple iletişim kuracağı tek olanağı asacağı pankart. Övebilir de, yerebilir de. "Tek tip" taraftar modelinden vazgeçmek zorunda Aziz Başkan. Sahadaki oyuncunun, özellikle de yabancıların taraftarın hissettiklerini bilmesini sağlamalı. Futbolcu kendini insanlardan soyutladığı yaşamında üstünde hiçbir baskı hissetmiyor. Tribündeki iki çift sözün yer alacağı biz bez parçası, onu öyle bir kendine getirir ki, rüyalar aleminden gerçek hayata dönüverir.

100. YILI UNUTMAYIN
Fenerbahçe taraftarı eğer şampiyonluğu istiyorsa, takımını ve yönetimini ancak maça gelerek destekleyebilir. Bundan vazgeçtiği anda, hesap sorma hakkını da kaybeder.
İki taraf artık birbirlerine adımları atmalı, tekrar sarılmalı ve bu yolu birlikte yürüyerek aşacağını anlamalı. 100. yıl şampiyonluğunun nasıl kazanıldığını unutmasınlar.
Bir araya geldiklerinde yarattıkları güç ile hangi oyunların ters döndüğünü hatırlasınlar.
Şimdi yeniden gövdelenmeliler. İnattan vazgeçerek, beraberlik için gereken şartları oluşturarak.