Düşle gelenler
Çok eski bir Yunan söylencesi şair Orfeus'u anlatır. Aynı zamanda bir müzisyen olan Orfeus, söylenceye göre bitkilerden yırtıcı hayvanlara kadar yaşayan tüm canlıları, müziğinin ve şiirinin etkisi altına alırmış. Yani Orfeus, şiir söylediğinde ya da sitar çalarak müzik yaptığında, tüm çevresi büyülenir, yırtıcı hayvanlar bile sessizleşerek durdukları yere çakılırlarmış. Böyle bir yaşam serüveni akarken, şairin karısı Eurydike bir yılan tarafından ısırılmış ve ölmüş. Şairin bütün sesleri bir anda susmuş.
Sonunda tanrılardan karısını yeniden hayata döndürme iznini almış.
Ama dönüş yolunda, onun hep önünde yürümek, onunla hiç konuşmamak, ona asla dönüp bakmamak koşuluyla. Çünkü bakarsa karısı yeniden ölecekmiş.
Şaire önce kolay gelmiş bu koşul. Ama aynı şair, dönüş yolunda, dayanamayıp merakla arkasına dönüp bakmış. Ve kesin olarak yitirmiş Eurydike'yi.
Hani Nasreddin Hoca'ya gelip:
-Hırsızı gördük, demişler; senin kunduralarını çalıp götürüyordu.
Hoca, ayaklarına bakmış:
-Çok şükür demiş, ayaklarım yerinde.
Çoğumuz 'çok şükür' diyoruz, hiç olmazsa 'algımız yerinde'
Hani Nasreddin Hoca'nın eşeği kaybolmuş.
-Bulana iki eşek, demiş.
-Bir eşeği bulana iki eşek verilir mi hiç! demişler.
-Siz bilmezsiniz, diye yanıtlamış; yitirilen bir şeyi bulmanın zevki gibisi yoktur.
Gerçekten de yitirilen bir şeyi bulmanın tadı bambaşka.
Bizler de buldukça sevinelim en iyisi.
İyi pazarlar efendim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.