Bahoz çakalıyla diktatör Esad'ın arkadaşlığı
Fehman Hüseyin ve
Beşar Esad...
İkisi de üniversiteden arkadaş.
Tıp okudular.
Fehman Hüseyin'in
Kod adı bu yüzden "doktor"dur...
Şam Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden sınıf arkadaşı.
Esad 1988'de mezun oldu.
Fehman Hüseyin de aynı yıl
Okulu bırakıp PKK'ya katıldı.
Tıp okudular ama
İnsanlığa hizmet için değil,
Yok etmek için...
Devlet başkanı olmasıyla açıldı.
Örgütün önemli ismi oldu.
Esad Suriye'de,
Bahoz da Türkiye'de
Kan akıtıyor.
Can almak için,
İkisi de plan üstüne plan yapıyor.
Esad,
Sünni-Alevi-Şii demeden,
Bahoz çakalı ise
Türk-Kürt ayırmadan vuruyor.
İkisi de Frankeştayn gibi...
Hatta ondan da korkunç...
Vatandaşlarını acımasızca katlediyor
Bahoz ise arkadaşı Esad'ın yardımıyla ele geçirdiği PKK'yı kullanarak Türkiye'de masum insanları öldürüyor...
Başkan Esad'ın yakın arkadaşı Fehman Hüseyin,aynı zamanda El Muhaberat'ın da önemli ismi.
MİT'e benzetmek mümkün. MİT iç ve dış düşmanlarla savaşmak için istihbarat toplar.
Muhaberat ise kendi vatandaşını gammazlayıp işkence yapar.
Kim bunun farkında bilmem.
Sınırda değil savaş...
İzmir'de,
Hakkari ve Şemdinli'de,
Cudi'de,
Hatta Tunceli'de sürüyor,
İçinde puştluğun,
İhanetin,
Kalleşliğin kol gezdiği kirli bir savaş.
Gözden kaçmış olabilir.
Şemdinli'de öldürülen PKK'lıların
Çoğu Suriyeli...
Teröristlerin arasından El Muhaberat elemanları çıktı.
***
Örgütün silahlı kanadını
Suriye yönetiyor demek mümkün.
Bahoz çakalı yanına,
Nureddin kod adlı Muhammed El Halef'i de aldı.
O da Suriyeli.
Yani,
5 PKK'lıdan üçü Esad'ın Suriyesi'nden.
Aralarında 1 de İranlı var.
PKK'da, ne işi varsa!
Kalanı da Türk kökenli.
Ama kimse inanmıyordu...
Ne zaman ki PKK'ya silahları
El Muhaberat sağladı,
Talimat Beşar Esad'dan geldi, O zaman takke düştü, kel göründü.
15-18 yaşlarındaki Suriyeli çocuklar,
Şimdi PKK kamplarında eğitiliyorlar.
Sonra da,
Hakkari'ye
Cudi'ye
Şırnak'a
Foça'ya
Şemdinli'ye gönderiliyorlar...
PKK artık tamamen Suriyenin kontrolüne girecek.
Yani Murat Karayılan, Duran Kalkan, Mustafa Karasu, Cemil Bayık ve Rıza Altun gibi baronlar postalanacak.
Pasaportlarını ceplerine koydular bile.
Bu gerçeklerle uğraşacak yerde,
Meclis'te şov yaptı dün...
Grup konuşmasını izledim...
Alkışlar eşliğinde,
Bol bol hükümete atıp tuttu...
Sonra BDP'lerle TBMM'deki oturumlarını izledim.
İnce Muharrem, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut ile tartışırken yine döktürdü.
CHP'nin Meclis'teki fotoğrafı değişmedi.
CHP ve BDP yan yana.
Nasıl isterseniz okuyun bunu.
Dün KCK Yürütme Konsey Başkanlığı Kandil'den yayın yapan siteleri aracılığıyla iki gündür misafir ettikleri CHP Tunceli Milletvekili Aygün'ün serbest bırakılacağını açıkladı.
İnşallah kazasız belasız gelir.
Ama bu kaçırılma hikâyesi daha çok konuşulacak gibi geliyor bana.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.