Ne Kürkçü'ymüş be!...
Ertuğrul Kürkçü, Karşılaşmadan güya habersizmiş,
Onu külahıma anlatsın.
Gaziantep'teki katliamı da PKK'nın değil Suriyelilerin yaptığını iddia etti.
Masal okudu yani.
Kürkçü denince şöyle bir durmak lazım.
Çünkü arkasında Kızıldere var.
Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı bir köy,
Tarih, 30 Mart 1972…
Yani Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamlarından tam 37 gün önce.
Saatler 05.30'u gösteriyor,
İki asker muhtarın evine doğru yaklaşıyor. ? ? ?
Muhtar Emrullah Arslan ve çocuklarından başka evde, Mahir Çayan, Ertuğrul Kürkçü, Dev-Genç'li Hüdai Arıkan,
Fatsalı şoför Nihat Yılmaz,
Fatsalı öğretmen Ertan Saruhan,
Ünyeli çiftçi Ahmet Atasoy,
Dev-Genç'li Sinan Kazım Özüdoğru,
Sabahattin Kurt,
Üsteğmen Saffet Alp,
Cihan Alptekin ve Ömer Ayna ile birlikte üç de İngiliz rehine var.
Çayan ve arkadaşlarının kaçması mümkün değil.
İçişleri Bakanı Haldun Menteşeoğlu,
Tokat Valisi Zekai Gümüşdiş,
Jandarma Genel Komutan Yardımcısı ve MİT Ankara Bölge Daire Başkanı ise operasyonu yönetiyor.
Üç İngiliz teknisyeni
Üç fidanın idamını,
Önlemek için kaçırmış.
***
İngilizler pencereye çıkarıldı.
Saat 13.00.
Çayan kuşatıldıklarını radyodan öğrendi.
Saat 14.00'de megafondan bir ses,
"Çatı katından biri baksın da konuşalım" dedi.
Mahir Çayan çatıya çıktı.
Ve makineliler ölüm kustu.
Mahir oracıkta cansız yığılıp kaldı.
Kanı Kürkçü'nün üstüne damlıyordu.
Muhtar çocuklarıyla birlikte evden kaçmıştı.
Roketatar ve havan topları evde patlıyordu.
İçeridekilerin büyük bölümü can verdi.
Saffet Alp'i de eve giren askerler öldürdü.
Cansız bedenler askeri cemselere taşındı. Ertesi gün Kürkçü'nün babası köye bir tabutla geldi.
Oğlunun cesedini aradı.
Yoktu...
Bombardımanda, Çayan ve arkadaşları ölmüş, Kürkçü her nasılsa sağ kurtulmuştu.
Aynı Kürkçü şimdi BDP pardon PKK saflarında politika yapıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.