Tetikçinin vay haline
Sakarya'da işi gazetecilik değil, tetikçilik olan biri,
Gazetesini denetleyenlere kurşun yağdırdı.
Ve maalesef denetmenlerden
Birini öldürdü, ikisini yaraladı.
Nedeni avanta para…
Yerel basının,
Demokrasinin yerleşmesinde,
Hizmetlerin yaygınlaşmasında,
Yönetenle yönetilen arasında Köprü olduğunu söyler dururum…
İhale,
Mahkeme,
Kongre,
İcra Ve benzeri ilanları Yerel gazetelerde yayınlatır.
Maksat, Kâğıt, personel giderlerine katkıda bulunmak…
Mesela,
Lokanta, berber veya kuaför dükkanı açmak için Ustalık belgenizin olması şarttır.
Ama gazete kurmak için belge melge istenmez.
Yani önüne gelen gazete çıkarabilir.
Fakat resmi ilan almak Belli şartlara bağlanmıştır, Örneğin resmi ilan alacak gazetelere,
"Bayiden en az bin adet satma" şartı getiriyor yasa.
Genel Müdür Mehmet Atalay döneminde uygulamaya başladı.
Denetimler sıklaştırıldı.
Gazetecilik yerine tetikçilik yapanların mamaları kesildi, kesilecek.
Öyle üç gazete basıp,
Hatta hafta sonları çalışmayıp
Cumartesi ve pazar günleri de Fason baskı yapanları tespit için İl il geziyor.
Resmi ilan alma şartını taşımayanlar, Yani tirajı az olanlar,
Avantacılar, Devleti soyanlar, Milleti haraca bağlayanlar Bu yüzden şimdi panikte.
Aylık 30 bin liradan mahrum kalacağını anlayan patron Uyumaz,
Denetime gelenlere Bunun için kurşun yağdırdı…
Bu acı olay denetimlere engel olmayacaktır tabii.
İşi gazetecilik olmayan,
Yani,
Gazete ve televizyon Görüntüsü altında
İhale peşinde koşan
Ve tetikçilik yapanların Vay haline…
Not:
Mehmet Atalay'ın şahsında BİK çalışanlarına başsağlığı diliyorum.
Sayın Aytaç Durak,
Sinirlenmeden,
Başbakan'ın afişlerini yırtanları,
Hemen polise teslim etmelisin.
Ayrıca o çiftlikte,
Süleyman Demirel,
Hüsamettin Özkan,
Aydın Doğan,
Aytaç Yalman Paşa
Ve Ergenekon sanığı Bedrettin Dalan ile
Ne konuştuğuna da açıklık getirmelisin.
Cevabını bekliyorum.
İskenderun başlıklı yazımla ilgili
Yığınla e-posta ve telefon aldım.
Yüzlerce İskenderunlu Yazımıza destek verip bizi kutladı.
Hatta "Az bile yazdınız" dediler.
Ama lafı başka şekilde anlayanlar, Ve malûm zatın yönlendirdikleri ise
Bize kızdı, Küfretti bile.
Aksanlarından,
Arı kovanına Çomak soktuğumuzu Anlamış olduk.
Bazı yerel gazeteler ise, Tetikçilik görevini yerine getirmiş, Ve beni hedef göstermiş.
Onlarla mahkemede Hesaplaşacağız.
Belediye ile olan yakınlıklarını bilmediğimizi sanmasınlar.
Hukuki süreci başlattık bile.
İskenderun'a, Toz kondurmam.
Orası özeldir çünkü.
İskenderunlu ile hiçbir derdimiz yok olamaz da...
Eleştirimiz belediye başkanının yaptıklarına.
İskenderun'un eski parlak Günlerine geri dönmesinin Derdindeyiz biz.
İşimiz gecekondulara ve tablacılara göz yumanlarla…
Başkan Yusuf Civelek'i Bu yüzden eleştirdik.
Eleştireceğiz de… Vurguncuya Ve teröriste ise Hiç pabuç bırakmam,
Bu böyle biline…
Sayın Civelek'in 'cambaza bak' tarzı açıklamasına da cevabımız var.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.