Alman vakıflarının kirli oyunları
Araştırmacı- yazar- akademisyen Necip Hablemitoğlu,
Alman vakıflarının
Türkiye'de çevirdiği filmleri ortaya çıkardığı için,
Suikaste kurban gitti.
Failleri ise hâlâ meçhul.
Hele de Türkiye'de…
Önce Bergama'da çıktılar karşımıza.
Şimdi de Karadeniz'de…
Her iki bölge de önemliydi.
Bergama'da altın,
Karadeniz'de elektrik üretecek bol su vardı.
Yerli piyonları aracılığıyla
Sözde 'çevrecilik' yaptı…
Bergama'da yer altındaki binlerce ton altına,
Karadeniz'de de
Milyonlarca kilovat potansiyele sahip enerjiye engel oldu…
Güneydoğu'daki terör için elinden geleni ardına koymadı.
Örneğin,
BDP'li belediyeler aracığıyla PKK'ya büyük paralar dağıttı.
İnsan yaşamının devamlılığı için önemi ortada.
Fırtına Vadisi çok anlatıldı.
Oysa Karadeniz'in her yeri en az Fırtına Vadisi kadar güzel ve yeşildir.
Her geçen gün ekonomisi büyüyen Türkiye'ye enerji şart.
İmkanımız da var…
Sularımız çağlayarak akıyor mesela
Ama HES yapamıyoruz,
"Su akar biz bakarız" yani.
Çünkü Alman Derin Devleti böyle istiyor.
Bizim saf kardeşlerimiz de
HES'lere engel olarak onlara alet oluyor.
Değerli araştırmacı yazar
Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu
Yazdığı kitaplarında
Alman vakıflarının
Türkiye'deki faaliyetlerine, yapısına ve bağlantılarına mercek tuttuğu için katledildi.
Maksat ülkemiz fukara kalsın.
Bergama'da altın çıkarılacağı günler
Almanya'dan üç otobüs dolusu turist Ovacık ilçesine gelmişti.
Gezi maksatlı bir seyahatti.
Gerçek öyle değildi oysa.
Halk sözde turistleri karşılamış, yemekler hazırlamıştı.
Ancak gelenler ne yemek yedi, ne de su içti.
Garibim köylüler bu duruma çok bozuldu.
Sözde turistler köylülere siyanürün insanları kanser ettiğini söyleyip gittiler.
Hatta bölgede yetişen tarımsal ürünlerin de kanser tehlikesi taşıdığını anlattılar.
Ondan sonra köylülerin isyanı başladı.
Cahil halk farkında olmadan altın yumurtlayan kazı kesmişti.
Dereleri çağlayarak akan,
Hatta sellerden geçilmeyen
Doğup büyüdüğüm topraklar…
Yeşil ile mavinin dans ettiği güzel memleketim benim,
Güya HES'ler yüzünden kuruyacak.
Yalancının…
Kimi kandırıyorsunuz siz!
Orada kayaların üstünde bile çam ağaçları yetişir görmediniz mi?
Ya her delikten fışkıran suyu?
Hidroelektrik Santral (HES) projelerine karşı çıkan Marsis Grubu da, farkındalık yaratmak amacıyla çekilen videoya öncülük etti.
Bu işte Almanlar'ın parmağı var mı bilmem.
Ama grubun solisti Korhan Özyıldız'ın hazırladığı video da memleketimi tanımayan onlarca kişinin de yer aldığını biliyorum.
Sloganları da, "Bizim enerjiye ihtiyacımız yok"
Lafa bakın hizaya gelin.
Türkiye'de faaliyet gösteren
Alman vakıflarından rahatsızlık duymamıştı.
Araştırma, inceleme, çevrecilik, ortak proje, kültür ve eğitim desteği kisvesi altında Türkiye'nin kuyusunu kazan bu vakıflar, zaman zaman etnik ve mezhepsel ayrımcılığı da körükledikleri bilinmektedir.
PKK'ya verdikleri destek ise gün gibi ortada...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.