Milleti kandırmayın
Yalanın kralını, polemiğin de feriştahını yapıyorlar…
İftira desen hangi birini sayalım.
Sayfalar yetmez sayfalar.
Vatandaşı 'keriz' zannediyorlar.
Nasıl mı?
Sabredin anlatacağım.
Bu iş böyle olmaz.
Tek taraflı yayın yapılmaz ki.
Her gün hakaret, her gün hakaret…
Olur mu kardeşim!
Hadi Başbakan'a kızdınız.
Okura hiç mi saygınız yok?
Şahsen malum gazeteye bakarken içim kararıyor.
Yüreğim sıkışıyor…
Ne bu böyle yahu!
Gazeteye bakarsak, memleket elden gitmiş, esir düşmüşüz de haberimiz yok!
Hiç mi güzel bir şey şok bu ülkede.
Elbette dönen dolapları deşifre edeceğiz…
Ama demagoji yapmadan, ama polemik yapmadan…
Yeter mi?
Yetmez…
Habere yorum katıp okuru yönlendirmek de yok.
Yorumu zaten yazarlar yapıyor…
Haberin kutsiyetine saygı duymamız şart.
Haberi objektif verip kararı halka bırakmak lazım.
Bir de milletin milli ve manevi değerlerine saldırmamalı…
İstismar da etmemeli…
Şehit fotoğrafı yayınlayarak okuru istismar ediyor…
Duygularıyla oynuyor…
Çünkü bu görüntüler halk üzerinde şiddete, nefrete, korku ve ayrımcılığa neden oluyor.
Ayrıca korkutuyor.
Ayrımcılık duyguları yayılmak isteniyor.
Bunu her fırsatta yapıyorlar.
Çünkü böyle yapa yapa halkın hükümete cephe alacağını sanıyorlar.
O gazete Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'la ilgili de palavra bir haber yayınlamıştı.
Bildiğim kadarıyla davası sürüyor…
Başbakan'a hakaret ve iftiradan binlerce lira tazminat ödediler.
Hâlâ durmuyorlar…
Başka bir gün de 'Kayseri'de skandal' başlığıyla yine yalan bir haber yayınladılar.
Aynı gazete bu haber nedeniyle Başkan Özhaseki'ye 8 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.
Palavradan zevk alanlar da gazeteyi okumaya devam edecek.
Kamuoyunun nasıl kandırıldığını görün istedim.
Durum budur yani…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.