1 Mayıs kâbusu
Günlerce tartışıldı…
'Taksim olmaz, Kazlıçeşme'ye gidin' dendi.
Hem Taksim'de inşaat var.
Derin derin çukurlar da…
Hatta demir çubuklar ok gibi göğe yükselmiş…
Bir kaza çıkar…
Başbakan ve Vali, "Orası olmaz" dedikçe, DİSK Başkanı Taksim diye diretti…
1 Mayıs'a yasak varmış gibi bir algı yaratmak istediler.
Amaç hükümete vurmaktı.
Baktım ellerinde TKP ve İşçi Partisi bayrakları var.
Yüzlerinde de maske…
Maskeli grup Şişli istikametine doğru yürümek istedi.
'Yaşasın 1 Mayıs' yazılı pankart açan gruba polis, 'dağılın' dedi.
Onlar da taş, şişe çelik bilye ile karşılık verdi.
Atılan taşlardan vatandaşlar da nasibini aldı.
İnanın anlayamadık…
Neyin dayanışması bu?
Hükümete vurmanın mı?
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye bağıran İP'çilerdi…
Düşünsenize, düne kadar 'Maoist' olan Perinçek'in askerleri bugün güya 'Kemalist' olmuş!..
Onu külahıma anlatsınlar.
Ortalığı yakıp yıkanlar da onlardı…
'Tanınmayalım' diye yüzlerini de gizlemiştiler.
Haklıydı.
Çünkü inantçı DİSK Genel Başkanı Kani Beko yüzünden metrobüs seferleri durdu, deniz ulaşımı yapılmadı, sokaklar kapatıldı, dükkanlar kepenk indirdi.
Atılan taşlarla, sıkılan gazla yaralananlar oldu.
Liseli Dilan Alp de yararlananlarda biri.
Yani bu bayram değil resmen savaştı.
Kenti gezmeye gelen turistler kaosun ortasında kaldı.
İstanbul savaş alanına döndü.
Valilik, küçük marjinal gruplardan gözaltına alınanlar olduğunu açıkladı.
İstanbul'un ve Ankara'nın altını üstüne getiren militanlar halkı özgürlüğünden de etmiş olmadılar mı şimdi?
Vatandaş olanları görmedi mi?
Beylerin Taksim inadı yüzünden vatandaş dün 1 Mayıs kabusu yaşadı.
Aralarında DHKP-C'li militanlar da vardı.
Polis önce maskeli grubu uyardı.
"Dağılmazsanız, çevik kuvvet ekipleri sizi dağıtacak" dedi.
Maskeli grup anonsa taş ve sopayla cevap verdi…
Sonra da olan oldu…
Velhasıl beyler İşçi Bayramı'nın içine etti.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.