El Muhaberat Reyhanlı'da
Kana doymadı şerefsiz it soyu.
Yazıp çizilenlerden, gördüklerimizden anlaşılan bu…
Suriye politikasında rotayı bilerek Esad'a çevirenlerin tek arzusu 'karışıklık çıksın, kan aksın.'
Bir de sığınmacı Suriyeliler sınır dışı edilsin idi.
Bizi Esad'ın içimizdeki işbirlikçileri vurdu.
Suriye'nin El Muhaberat'ı ile ona taşeronluk yapanlar ve DHKP-C'nin Acilciler Grubu'nun yaptığı belli.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı
Muammer Güler, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun Hatay'da yaptığı açıklamada katliamcılardan 9'unun yakalandığı belirtildi.
Ve caniler vahşeti Beşar Esad adına gerçekleştirdiklerini itiraf ettiler.
Esad diktatörünün amacı, giderayak Türkiye'yi kana bulamak ve hoşgörü memleketinde karışıklık çıkarmaktı.
Büyük acı yaşattılar ama istedikleri olmadı.
Reyhanlı saldırısını da etmeyecekler.
Mesela İP'çi Perinçek'in gazetesi dikkati dağıtmak için "Cambaza bak" numarası yapıyor.
Bir yandan da Türkiye Gençlik Birliği aracılığıyla Reyhanlı'daki saldırıyı kullanmak için yara kaşıyor.
Facebook'ta dolaşan siyah beyaz bir fotoğraf var.
Fotoğrafta genç yaşlı demeden kadınların tamamı çırılçıplak bırakılmış.
Aralarında bir de asker var.
Fotoğrafın altına şöyle bir not düşülmüş:
"Burası Polonya değil ve o asker de Nazi askeri değil. Burası Dersim…"
Kadınları da Mehmetçik bu hale getirmiş…
Şerefsiz itler bu büyük yalanı bize yutturacaklarını sandı…
Tek doğru orası Polonya değil…
Fotoğraf Ukrayna'da çekilmiş…
Kadınları Naziler çırılçıplak etmiş.
1700 Yahudi kadın ve kız çocuğu bu şekilde gaz odasına gönderilmiş.
Yer Mizocz Ghetto.
Almanlar ve Ukraynalı işbirlikçileri, bebekleri bile böyle vahşice katlettiler.
Fotoğraf da bunun belgesi.
İnanmayan aşağıdaki linke bakıp orjinalini görebilir.
http://dreamzz2020.blogspot. fr/2008/12/nazi-atrocities-on-jew. html
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.