Genelevde seminer
Mısır'daki milyonlarca Mursi yanlısı, Darbeyi ve katliamı kınamak için günlerdir Rabiatu'l-Adeviye Meydanı'nda yatıp kalkıyor.
Hem de Sisi'nin kurşunlarına rağmen.
Darbe karşıtları çoluk çocuk ünlü meydanda toplanmış.
İftarlarını burada açıyor, teravihlerini burada kılıyor…
Ölüme rağmen buradalar.
Mursi gelene kadar da bekleyecekler…
Mısır'daki kanlı darbeye acayip destek verdi.
Utanmadan da darbeyi, 'halk devrimi' diye niteledi. İP'çi Özbey ayrıca Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ve Başbakan Erdoğan'a fütursuzca dil uzattı.
Mısır'daki demokrasi sevdasından rahatsız oldu.
Çünkü Adeviye, Türkiye'deki sinsi oyunu da bozdu.
Bozmakla kalmadı, hain takımının gözünü korkuttu…
Mısır'daki bu direniş olmasaydı, bizdeki olaylar daha da kızışırdı…
Hatırlayın Levent Kırca'nın yönettiği Ulusal Kanal'daki alt yazıyı.
"Mısır'ın Tayyip'i gitti..."
Ama bekledikleri bu değildi.
İP'çi takım Sisi'nin Mursi'yi bir an önce idam etmesini o kadar çok istedi ki…
Mursi'nin idamının, Erdoğan'a görevi bıraktıracağını sanıyorlar…
Tutmaları böyle motive ediyorlar.
Hem ahmak, Hem de aptallar…
Ne Başbakan'ı ne de onu sevenleri tanımışlar.
Yani ihtilal günlerini...
O acı dönemi biz yaşadık.
Zor zamanlardı…
Cunta işi o kadar azıtmıştı ki, genelev kadınlarına bile uzanmışlardı.
Onları hizmet içi eğitime tabii tuttular.
Yani kadına müşterisine nasıl davranacağı ve ne yapacağı yeniden öğretildi!
O günlerde 'Amiral gemisi' olmakla övünen Hürriyet ile Nokta dergisi de bu haberlere geniş yer vermişti.
Sanki ülkenin her sorunu çözülmüş de, bir bu dert kalmış.
Konuşmacılar, hayat kadınlarına müşteri memnuniyetini anlatıp durdu.
Hayat kadınlarının yaptığı esprileri burada yazmam mümkün değil tabii.
Seminerlerde pratik var mıydı bilmiyoruz.
Ancak hayat kadınlarının cuntadan istekleri olduğunu biliyoruz…
Mesela geneleve gelen erkeklerin tıraşlı ve temiz giyimli olması gibi.
"Daha iyi bir hizmet için genelev kadınlarına özel 'kültür' semineri."
Biri amiral gemisi, Diğeri popüler bir dergi.
Maalesef hiçbirinde bu
yüz kızartıcı seminere tek kelimelik bir eleştiri veya tepki yoktu.
O günlerde 'cunta'yı eleştirenin kellesi giderdiçünkü.
Dayak, işkence gibi insanlık dışı eziyetleri saymaya gerek yok.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.