Biraz vicdan...
Ne çok şey anlatır gözyaşları...
Bazen söylenemeyen sözün sesi, Bazen bir pişmanlığın diyeti, Bazen de bir sevdanın nefesi...
Sessizliğin çığlığı…
Anlatılamayanı anlatmak ister, Eğer karşıdakinde vicdan varsa tabii...
Ama yok…
Bunların böyle bir duygusu yok.
Onlarınki timsah gözyaşlarıdır.
Yok ki 'yalan' konuşabiliyorlar. 'Palavrayla' milleti kandırıyorlar…
Yok yani…
Vicdan yok.
Baksanıza her gün bayrağımızı, Atatürk'ü ve TC'yi pis emellerine nasıl alet ediyorlar…
Ne demişlerdi?
"Eskişehir'de Gezi Parkı protestoları sırasında, sivil kıyafetli 5-6 kişi tarafından dövülen üniversiteli İsmail'i AK Parti'nin polisleri öldürdü…"
Böyle demediler mi?
Hürriyet, Aydınlık, Sözcü, Yurt, Cumhuriyet ve Milliyet gibi gazeteler, Polisin kamera görüntülerini sildiğini yazmadı mı?
Polise kurşun sıkıldı.
Bir polis kurşunla yaralandı.
Polislerin üzerine evden piknik tüpü bile attılar...
Neyse…
Dört kişiyi yakaladı.
Görüntüler kare kare incelendi.
Saldırganlar belirlendi ve hepsi gözaltına alındı…
En önemlisi üniversiteli İsmail'i polislerin öldürmediği ortaya çıktı.
Bakalım bugün ne yazdılar…
Oysa işin aslı başkaydı. 'Gezi Parkı' eylemleri Taksim esnafını tükenme noktasına getirdi…
Yani öfke taştı.
Eylemciler dükkânları yakıp yıktı…
Bundan sonra esnaf tepki gösterdi.
İşte o zaman kıyamet koptu…
Soysuzlar esnafı AK Parti'nin sahaya sürdüğünü iddia etti…
Çünkü turistler kaçtı.
Çünkü ödenecek senedi, günü gelen kirası ve personel maaşları vardı.
Çünkü 'eylem' adamları ekmeğinden etti.
Mesele bu.
Demek ki bu kadar tahammül edebildiler…
Burnundan soluyorlar.
Elinde palası, döner bıçağı, sopa ve ateşli silahıyla sokağa dalması da bundan…
Ama her şeye rağmen şiddetten uzak durmalılar.
Sözcü'nün sözde 'halkçı' yazarları, CHP'nin Halk TV'si, İP'in Ulusal Kanal'ı, Ve bidon kafalı, Kısacası çapulcu takım, Oyun aleyhinize döndü haberiniz olsun…
Kurduğunuz tezgâhın altında kaldınız…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.