Osmanlı tokadı
Kasıtlı haber yazan, iftiracı gazetecilere 'hakaret' hafif kalır…
Böylelerini eşek sudan gelinceye kadar dövmek lazım.
Çünkü insanları karalıyorlar ve kandırıyorlar.
Bu ağır bir suçtur.
Önce 'Başbakan hasta' diye yazdı…
Yalanlandı…
Ama adam yine bildiğini okudu.
Dövmeyip de ne yapacaksın şimdi?
Altına da 'Başbakan lüks bir yatla Bodrum, Cennet Koyu'nu gezdi' diye yazdı.
Bir kere lüks dediği yat 10 metre boyunda dört kişilik bir tekne…
Takanın biraz büyüğü…
O önemli değil de Sözcü'ye göre Başbakan, Bodrum koylarını imara açmak için oradaymış!
Ailesine de yazlık villa arsası bakmış!
Bizim oralarda böyle bir yalanı yazan gazeteyi sahibine yedirirler.
Utanmaz herif, Özür bile dilemedi. Sözcü de aynı şeyi yaptı.
Başbakan'ın Bodrum sahillerini niye gezdiğini öğrenmesine rağmen "Ayıp ettik Başbakanım" demedi.
İftirayı attı, kenara çekildi.
Sonra da polemik yaptı.
Daha da önemlisi, bir gerçeği okurundan sakladı.
Halkın sahilini gasp eden bir medya patronunu gizlediler yani…
Patron vatandaştan önemliydi!
Sözcü'nün itinayla gizlediği medya patronu Aydın Doğan'dan başkası değildi tabii.
Bodrum Torba'da denizin ortasında yükselen koca tesis onundu.
Soralım bakalım angutlara:
Oteli ne amaçla gizlediniz?
Gazeteleri iki ağaç için Başbakan'a demediğini bırakmadı.
Dün de Hürriyet'te 'Çok renge izin yok' manşetiyle Beyoğlu'ndaki renkli merdiven eylemine destek verdiler.
İronik bir başlık…
İnce bir gönderme…
Yani diktatör benzetmesi.
28 Şubatçı Ertuğrul Özkök de köşesinden 'Renklere düşmandırlar çünkü' diye bir de yazı yazdı.
Eylül eylemlerini renkli başlattı.
Özkök efendi Bodrum sahilini işgal eden patronu için ne der acaba?
O sahiller halkın mı?
Yoksa babasının malı mı?
Bay 28 Şubatçı, kıçınızdaki koku burnumuzun direğini kırdı.
Daha hangi yüzle konuşuyorsun?
Başbakan'ın dört kişilik teknesini millete lüks yat diye yutturdun, Ailesine arazi bakıyor dedin.
Gerçek ortaya çıkınca, 'Tayyip yıkımı başlıyor!' manşetini attın.
Niye?
Sahili halka açacak, kanunsuz yapılaşmanın önüne geçecek yıkım niye 'Tayyip yıkımı' oluyor.
Karnının ağrısı ne?
Adam 18 yıl oradaydı…
Sahili o yağmalattı.
Betonlaşmanın mimarı da Aydın Doğan gibilere Bodrum'u peşkeş çeken de Bodrum'luyu sahilinden eden de odur.
Aydın Doğan da aldığının karşılığını, betonlaşan Bodrum'u halktan gizleyerek ödedi.
Bunlar iyi bir Osmanlı tokadını hak etmedi mi şimdi?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.