Provokatör medya
Anne ve babalar!
Evlatlarınız üzerinden kimsenin siyasi rant sağlamasına izin vermeyin.
Çocuklarınıza sahip çıkın.
Onlara karanlık güçlerin el uzatmasına mani olun.
Ölmesin, öldürülmesinler.
70'li yılları hatırlayın.
Ne çok gencin canına kıyılmıştı, sağ-sol kavgasında.
Ateş düştüğü yeri yakıyor.
Evlat acısı büyüktür,
Yakar...
Sadece yakmaz kavurur…
Gezi eylemlerinde hayatını kaybedenler…
Sahi niye öldüler?
Kim vurduya mı gittiler yoksa?
Bence o çocukların asıl katilleri, Perinçek'in İP'çi örgütleri, TGB ve OG'dir.
Çünkü onlar kışkırtıyor,
Kanı kaynayan gençler de ne olduğunu anlamadan sokağa fırlıyor.
Gezi protestolarında ölen biri polis 7 kişiden sadece üçü...
Teorik tartışmaları, retorik konuşmaları bırakma zamanıdır şimdi.
Gözümüzü açıp Hatay'daki tezgahı da görmeliyiz…
Kısacası çocuklarımızı ölümün elinden almamız lazım…
"Bir şehit daha verdik, AKP'nin katil sürüleri dün Hatay'da 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ahmet Atakan'ı katletti, faşist diktatör Tayyip ve adamlarının elleri kanlıdır, hesabını mutlaka soracağız. Hatay'dayız…"
Bu tipler çocuklarımızı ölüme böyle gönderiyor.
Nasılsa ateş düştüğü yeri yakıyor.
Onların umurunda mı?
Nitekim AMK'nın Sözcü'sü başta olmak üzere, Hürriyet, Cumhuriyet, Taraf, Yurt, Aydınlık, Birgün, Sol, Evrensel ve Özgür Gündem attıkları kasıtlı ve yalan manşetlerle "Ahmet'in gerçek katilleri polistir" dedi.
Oysa Ahmet düşme sonucu hayatını kaybetti…
Görüntüler var.
Hatırlayın ne demişti Perinçek'in
Ulusal Kanal'ındaki spiker kız, açık olduğunu unuttuğu mikrofona:
"Keşke birkaç ölüm olsa ne güzel olurdu."
Gençler öldü…
Ateşi anne ve babaları yaktı.
Onlar ise rantını yiyor.
Ahmet Atakan'ın polisin attığı gaz kapsülü yüzünden öldüğünü iddia etti.
Tabii külliyen yalandı…
Gerçek görüntüler yayınlandı.
Ölen genç yüksekten düşmüştü…
Belki de aşağı atıldı, kim bilir?
Prof. Dr. Biçer, "Raporda, gaz fişeği yaralanmasını tarif eden bir lezyonun görülmediğini" vurguluyor.
Doğan medyası başka yalanlar da söylüyor…
Mesela dünyada yüz akımız olan, 'Yüz naklinin mimarı Prof. Dr. Özkan ve eşi hakkında dolandırıcılıktan soruşturma açıldı' gibi...
Haberi emniyet yalanladı.
Dünyanın peşinden koştuğu doktor ise 'yalan habere' gözyaşlarıyla isyan etti.
Allah'tan korkmaz,
Kuldan utanmazlar...
Bunlar aynı zamanda olimpiyatları Tokyo'nun almasına sevinen "Gezi Zekâlılar" dır.
Yuh olsun onlara…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.