Gıcık adamlar
CHP'li Muharrem İnce'den Haluk Koç'a, oradan MHP'li Oktay Vural'a, nam-ı diğer
Vuvuzela Oktay'a…
CHP'li Aylin Nazlıaka, Kamer Genç, Hüseyin Aygün, Durdu Özbolat, Ali Rıza Öztürk, Gürsel Tekin ve Umut Oran…
Daha da var ama yerim dar.
Hepsi sinir bozucu.
İsmini saydıklarımın yalanlarına, Duyarsızlıklarına, Agresifliklerine, Tavırlarına, Vicdansızlıklarına, Küfürlerine, Hakaretlerine, İstikrarı bozma çabalarına acayip gıcık oluyorum.
Bu sözün iki anlamı var…
Biri 'öksürten.'
Benimki ondan değil, Davranışlarıyla 'ağzımın ortasına bir tane vur' diyenlere sözüm.
O gıcıkları bana verseler ve hadi ağzına patlat bir tane deseler ne olur?
Orhan Övet gibi yapar mıyım?
Biliyorsunuz o Meclis'in ortasında Kemal Kılıçdaroğlu'nun gözüne yumruğu patlatmıştı.
Niye yaptığını soranlara da 'gıcık oldum' demişti.
Herkes birine 'gıcıktır'.
Bana da gıcık olanlar var.
Benim de gıcık oldumlarım az değil.
Mevzuya gelelim.
Mesela Haluk Koç'a oldum olası gıcığım.
Dün hepten deli oldum.
Ayranım kabardı.
Adam Başbakan Erdoğan'ı kastederek, "Mübaşir Yüce Divan önünde adını bağıracak" dedi.
Bir nara atmadığı kaldı.
Ne yaptı Erdoğan Yüce Divanlık?
Sağlıkta reform, duble yollar, köprüler, havaalanları, çılgın projeler ve başka yığınla hizmet.
Bunlar için mi Yüce Divan'a gidecek?
Kafa İnönü kafası!
Seçimlerde Demokrat Parti'nin ezip geçtiği CHP'nin başındaki Milli Şef, darbe ile birlikte gözaltına alınan Menderes'e "Artık seni ben bile kurtaramam" demişti.
Sonra da Adnan Menderes ve arkadaşlarını astırmıştı.
Acaba Haluk Koç da Milli Şef'in yolundan mı gidiyor?
Millet aptal ya, Kurulan tezgahın farkında değil!
Ulan topunuz bir oldunuz Yalova'yı zor aldınız be!
Bu sonuçlarla mı 'darbe' yapacaksınız?
Yoksa silahlı güç mü kurdunuz?
Mübaşiri hazır ettiğinize göre.
Sizi dereye indirir, susuz da geri getirir.
Halk hizmet edeni sever…
Başbakan'ı da bunun için seviyor.
Hem Yalova'nın üç beş farkla kazanılması zafer mi?
Siz yatın kalkın Vuvuzela Oktay ile Feto'ya dua edin.
Onlar olmasa avucunuzu yalardınız avucunuzu!
Huzursuzluk abidesiler...
Şimdi de yüreği yanan analara iftira attılar.
Feryatlarıyla alay ettiler…
Gözyaşlarını parayla sattıklarını iddia ettiler.
Dağa kaçırılan çocukların kimi astım hastası, kimi anemili, kimi romatizmalı, kiminin de kalbi delik…
Ağızları süt kokuyor daha…
Dağ koşullarına dayanmaları mümkün değil…
Anaların yüreği yanmasın da kimin yansın be vicdansızlar...
Gel de gıcık olma ha...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.