Mahmut Arslan-3
Mersin'i 'dinleme üssü' yapan, 'derin yapı'ya mensup polisler serbest kaldı ya…
Sevinçten havalara uçtular.
Utanmadan; 'Mağduruz' 'Mazlumuz' 'Zaman Hervelesi mevsimindeyiz' diyorlar.
Yani kutsal topraklarda Mekke ve Kâbe yakınlarında, Safa ile Merve arasındaki vadiyi hızla geçmeye benzetiyorlar durumlarını.
Kapı kapı dolaşacaklarmış.
Asla pes etmeyeceklermiş.
Kararlıymışlar.
Korkmuyorlarmış!
Çünkü yemedi.
Polisleri gözaltına alan savcıya, hakime Twitter'dan meydan okumak kolaydı…
Ama Mahmut Arslan'ın şikayetçi olduğu mahkemeye gelemedi.
GDO yemedi. Mersin 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi, sanık Baransu hakkında şimdi yakalama kararı verdi…
Görüldüğü yerde gözaltına alınacak Bavulcu…
Kumpas kurdukları Mahmut Arslan için, peş peşe twitler attı.
Birinde "GDO'lu pirinç skandalına imza atan AKP'li işadamı Mahmut Arslan'ı temize çıkarmak için neler yapıldı dersiniz?" diye yazdı.
Diğerinde de "AKP'ye verilen rahatsızlık, Mersin Gümrüğü'nde Mahmut Arslan'a ait 23 bin ton GDO'lu pirinç yakalanmasıyla başladı" dedi. Üçüncü twitinde de "GDO dosyasındaki belgeleri imha etmeye çalışanlar dosya bende, yakında Taraf'ta olacak!" yazarak gözdağı verdi…
Ama mahkemeye gelmeyi GDO'u yemedi…
Üstelik Mahmut Arslan'ın söz konusu pirinçle bir alâkası da yoktu.
Adli kontrol şartıyla senbest bırakılan Paralel polislerin tutuklanması için Mersin Başsavcı Vekili Mustafa Yakar ile mağdurların itirazı var.
Çünkü Paralel polislerin işledikleri suç sabit.
İçinde vali, hakim, emniyet müdürü ve işadamlarının bulunduğu 123 kişiyi hiç bir yasal gerekçe olmadan dinleyip izlemişler.
Masaj ve güzellik salonlarını teknik ve fiziki takibe almış, buralara gelen siyasetçi, işadamı ve bürokratlara ait görüntüleri özel arşivlerinde saklayarak tehditle çıkar sağlamışlar.
Paralel yapının 400 milyon dolar zarara uğrattığı işadamı Mahmut Arslan'ın batırılan şirketlerinde 5 bine yakın insan çalışıyordu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.