Ayşenur öğretmen
Gözdağı veriyorlar…
Kırmızı bülten, rezaleti dünyaya duyuracakmış!
Ulan duyurmadığınız ne kaldı ki…
'Tahşiyeciler' grubu üyelerini sahte delil üreterek hapiste yatıranlara şimdi hesap soruluyor.
Bütün mesele bu.
Hesap sorulanlar arasında bulunan iki gazeteci için 'medyaya darbe' yaygarası özellikle koparıldı.
Paralel örgüt dünyayı ayağa kaldırdı.
Çok tehlikeliler.
PKK'dan bile…
Bunun gibi binlercesi var.
İnanın yatacak yerleri yok.
Günahları büyük.
Cehennemin orta yerinde yanarlar herhalde...
Ayşenur öğretmeni tanımam etmem.
Ama Paralelcilerin ona yaşattığı eziyeti öğrenince isyan ettim.
Bu nasıl vicdandır?
Bu nasıl Müslümanlıktır?
Bu nasıl adamlıktır?
Ayşenur öğretmenin dramını duyunca öğrendik ki Paralelciler yaban arısı gibi
Anamur'u baştan sona sarmış…
Önüne geleni sokuyorlar…
Ayşenur aslında lise biyoloji öğretmeni…
İlk tayin yeri de Niğde.
Ancak iki yıl önce akciğer kanserine yakalanan babasına bakmak için Anamur'a tayin istedi.
Kadro olmadığı için ortaokul öğretmenliğine razı oldu.
Çünkü ek dersleri azaldı…
Haliyle alacakları para da.
Paralel okulların propagandasını rahat yapamaz oldular…
Zenginlerin çocukları bir sınıfa toplandı…
Ayşenur buna karşı çıktı…
En önemlisi Ayşenur öğretmen Eğitim Bir Sen üyesi.
Yani onlardan değil…
17 Aralık sonrası iyice azıttılar.
Ayşenur öğretmen bu durumu önce İlçe Milli Eğitim'e, ardından İl Milli Eğitim'e, Kaymakamlığa ve Valiliğe bildirdi…
Solcular ve Paralelciler yine bildiğini okudu…
Bu kez Ayşenur öğretmen olayı BİMER'e yazdı…
Taciz edildi…
Aşağılandı…
Mobbing uygulandı.
Hatta Paralel polis devreye sokuldu…
Polis Ayşenur'u dersten aldı.
Bu tezgahı okul müdürü M. planladı…
Başbakan'a, Cumhurbaşkanı'na hakaret eden ve ettiren de oydu zaten…
6-7 Ekim Kobani olayları için "İnşallah iç savaş çıkar da Erdoğan gider" dediler…
Ayşenur öğretmeni başka okula sürdüler…
Kaymakam Cengiz Cantürk sayesinde okuluna geri dönebildi.
Konu şimdi onda…
Hikaye uzun…
Anlatacak daha çok şeyim var…
Paralelci milli eğitim müdürleri, müfettişler, polis ve savcılar…
Tekmili birden olacak…
Hala Ekrem Dumanlı ve şürekası 14 Aralık'a 'medya darbesi' desin…
Gerçekler başka…
Ne yürekler yandı, Ne acılar çektirildi görüyorsunuz bir bir ortaya çıkıyor…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.