KeMAL ağladı!
Sürekli tartışılıyor.
Niye?
Çünkü dün dediğini bugün inkâr ediyor.
Yani çark edip duruyor.
Kuklası olduğu Fethullah Gülen örgütünün montajladığı kasetlerle siyaset yapıyor…
Ne iş bu?
Bence bu adam demokrasinin d'sine inanmıyor.
İnansa Esad'a gitmezdi.
Ayrıca demokrat biri kadını azarlamaz.
Demokrat olan partilisini Meclis grubundan da dışarı attırmaz.
Onun demokratlığının literatürdeki karşılığı başkadır herhalde.
Ama önceki gün kendisi ağladı.
CHP'nin başı KK, seçim öncesi propaganda amaçlı çektirdiği "Kılıçdaroğlu belgeseli"nin gösterimi sırasında göz yaşı döktü.
Tabii numaradan.
Seçmeni kandıracak gözyaşıydı onlar!
Sonra da, "Televizyon ekranlarına çıkıp ağlamam.
Ağlayan adam çaresiz adamdır.
Çare üretmeyen adamdır.
Biçaredir, zavallıdır.
Milleti ağlayarak kandıracağını sanıyor" demişti.
Şimdi soralım KeMal'e.
Ağladığına göre:
Çaresiz mi kaldı?
Biçare midir?
Yoksa zavallı mıdır?
Ya da milleti ağlayarak kandıracağını mı sanıyor?
Gariban edebiyatını bunun için mi yaptı?
Seçim için mi 'gözyaşı' döktü?
Ama yine kimseyi inandıramazlar…
Yalancıdırlar çünkü…
Paraya hastadırlar.
Şu sıralar kontenjan adaylıklarının dudak uçuklatan bedeli konuşuluyor…
Bunu kendi adayları dillendiriyor.
Boş laf değil herhalde.
Listeler açıklanınca Hanya ile Konya'yı anlarız.
Mersin Büyükşehir Belediyesi'ni bir milyar dolar çarpan CHP'li Macit Özcan'ı ne Okyanus medyası yazdı.
Ne de KK tek laf etti.
Eğer Özcan AK Partili biri olsaydı Aydın Doğan ve Ekrem Dumanlı ile birlikte def çalıp oynamışlardı şimdi.
Götüren bir CHP'li olunca KeMal dilini yutar.
Medyası da üç maymunu oynar.
CHP'li Çiğli Belediyesi'nin Hazreti Hüseyin Cemevi'ni kapatmasını da takmadı KeMal!
Paranın büyük kısmı Pensilvanya'ya gitmiş.
Ayrıntılarını sonra yazacağız.
Özcan şimdi kaçıyor…
Kimi Suriye'de, Kimi de Gürcistan'da olduğunu söylüyor…
Hürriyet, Sözcü, Cumhuriyet, Zaman susar ama biz susmayacağız…
Fukara edebiyatı yaparak yalandan gözyaşı döken, KK ve adamlarına niye kalıbının adamı değil dediğimi anladınız mı?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.