Biraz ondan biraz bundan
Ayıp etti.
Herkesin başkanı olamadı.
T.C. başkomutanı olan Cumhurbaşkanı'na dil uzattı…
Bu ilk saygısızlığı da değildi.
Hakaretten ceza almıştı. İnce Memed'im diyor ama hiç alakası yok.
Tweetleri ortada…
Ne demek 'Üçün biri…'?
Hem ortamı niye geriyor?
Milleti niye cambaza baktırıyor?
Hizmetleriyle değil de çirkinlikleriyle anılması hoş mu?
Gitsin Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz'dan ders alsın.
O da MHP'li.
Ama küfürbaz değil.
Kocamaz devletin başını ağırladı. Bir şey kaybetmedi.
Aksine takdir aldı.
Cumhurbaşkanı da onu ziyaret etti.
Hatta Kocamaz'ın taleplerinin yerine getirilmesini istedi.
Sözlü böyle yapsaydı ne kaybederdi?
Kocamaz'ı sadece Cumhurbaşkanı değil herkes takdir etti…
Ya Sözlü'yü?
Hele dünkü sandık şovu ise bir skandaldı.
Gülen'in gazetesi tekzip gazetesine döndü.
Uyanıklar tekzipleri bir başka yalanla gizlemeye çalışıyor.
Ama görünmeyecek yerde de olsa tekziplerin çokluğu dikkat çekiyor.
AMK'nın Sözcü'sü de ondan farklı değil.
Yalanları yetmedi.
Dün seçmeni yönlendiren, ibretlik, suç dolu bir sayfa ile çıktı…
Hürriyet ve Cumhuriyet de aynıydı.
Stocholm Sendromu'na yakalandı şerefsizler.
PKK= HDP'dir.
Bunu görmezden geldiler. Aydın Doğan "HDP barajı geçemezse felaket olur" dedi.
Niye HDP'nin değil de CHP'nin oyunu yükseltmek için çalışmadı?
Neden ille de HDP?
Neyse...
Masumları katleden bombacı yakalandı.
Bağlantıları yakında açıklanır.
Kirli elin kim olduğunu öğreniriz.
Uğur Mumcu'nun oğlu Özgür Mumcu da babasının katillerine oy vermiş.
Uğur Mumcu, APO ile ilgili bir araştırması yüzünden öldürülmüştü.
Beyinsiz unuttu galiba!
Avukatmış.
Ama dibine kadar DHKP-C'li.
8 Haziran 2014'te örgütün düzenlediği, DEVGENÇ eylemindeydi.
15 Temmuz 2014'te de DHKPC'nin Antalya Adliyesi önündeki eyleme katıldı.
13 Ağustos 2014 ve 9 Aralık 2014 tarihinde ise DHKP-C Halk Cephesi eylemlerinin önündeydi.
30 Mart 2015 tarihinde de Mahir Çayan için yürüdü.
Evcin, savcı Mehmet Selim Kiraz'ı kalleşçe şehit eden Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol'a da sahip çıktı.
Teröristin resmini bile Facebook'ta profil fotoğrafı yaptı. Yani azılı bir terörist.
Yargılandı da…
Peki, bu avukat MİT TIR'larına tezgah kuran başsavcı Süleyman Bağrıyanık'ın evinde ne arıyordu?
AK Parti'ye ve Türkiye'ye karşı kurulan kirli ittifak bu işte.
Logodaki yapraklar birleştirildiğinde PKK yazısının nasıl ortaya çıktığını görecekler.
Bu tip şeylere bilinçaltına işlenen gizli mesaj diyorlar.
Diğer adı subliminal mesajmış.
HDP'nin yeşil yapraklı ağaç logosunda terör örgütü PKK yazdığı rahatça görülecektir.
Ağaç dalları üzerinde yapılan çizimler, 'PKK' harflerini ortaya çıkarıyor.
Dün Aydın Doğan'ı epey andım.
Kulakları çınladı mı bilmem!
Hele de dönek Ahmet'in?
Adam olan insan içine çıkamazdı.
Ama bunda yüz yok ki...
Kılı kıpırdamadı iyi mi?
Karakaya, çıtırcı Dündar'ın, niye Paralel Yapı'nın uşağı olduğunu bir bir anlattı.
Belli ki Can Dündar uçkuruna sahip olamadığı için FETÖ'ye esir oldu.
Öpüşme fotoğrafını da Paralel çekmişti.
Ona 'Kasetlerin elimizde' mesajını böyle verdiler.
Adam Paralel'in kucağına bunun için oturmuştur.
Karakaya yazısının finalinde:
"Türkiye ne ki; Adam karısını satmış, karısını!" sözleri ise çok çarpıcıdır.
Uzun lafın kısası bu seçim de böyle geçti…
Sonrası hayırlı olur inşallah…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.