Önce gözündeki ışık söndü, sonra eşini kaybetti
Casusluktan tutuklanan savcı Özcan Şişman'ın MİT TIR'ları ile ilgili şişman yalanlarını, uçkur düşkünü köpürtüp duruyor.
Hürriyet ise fitne çıkarmak için uğraşıyor.
"Erdoğan zaman kazanacak"mış.
Dünkü başlığı buydu.
Palavracı mankurt!
Nerden uydurdun?
Washington muhabiriniz, Erdoğan'a hakaretin kralını etti.
Mahkemeye verilince Hürriyet'te haber oldu.
Sanki Erdoğan'a hakaret normal, mahkemeye verilişi anormalmiş gibi.
İki müptezel; Gökçe Fırat Çulhaoğlu ile Aytekin Gezici yine
FETÖ'nün kitabına bakıyordu.
Bugün bunları mı yazacağım?...
Hayır!
En iyisi 'Ziya'yı yazayım.
Yani babamı.
Oğlumun adı da Ziya…
Adını ben koydum.
Babamın çok hoşuna gitmişti.
Şimdi oğluma 'Babam benim' derim hep.
Babam, anamın ölümüne hiç alışamadı.
Hep onu aradı.
Adana'da teselli ederim diye düşündüm.
Yapamadık.
Ağlayarak döndük memlekete.
Buna anamın yokluğu eklenince dünyaya da küstü…
İki yıl boyunca anacığımın
mezarına bakmıştı görmeyen gözleriyle; Yağmur, çamur, soğuk, sıcak demeden…
Göremediği mezara 'Beni de yanına al' diye dua etti için için.
"Türkiye'nin karikatüristi" biçiminde okunurdu bu…
Türkiye pek değil ama çizgilerini
dünya tanırdı...
Hayat, Akbaba, Varlık ve Tef dergilerinde çizdi sadece..
1978'de ABD'nin New York kentindeki "Rothco Cartoons Inc." adlı uluslararası karikatür ajansının tek Türk karikatüristiydi.
Eserleri dünyanın dört bir yanında önde
gelen gazete ve dergilerde yayınlandı. "
Parola Aşk" adlı karikatür albümü ile pembe mizah türünü yarattı.
Türkiye'de pek bilinmeyen bir dünya sanatçısıydı.
İstanbul'un şaşaasından uzak, yıllar yılı yeşiller içinde maviye açılan penceresinden baktı dünyaya.
Çürümüş insan ilişiklerinden uzak durdu hep.
Acısını, yalnızlığını yeşil ve mavinin iç içe geçtiği doğayla paylaştı sadece.
Duyarlı, kırılgan ama yaratıcıydı.
"Of'ta Robinson gibi yaşadı" dersem abartmış olmam.
Çay bahçeleri ve meyve
ağaçlarıyla çevrili bir atölyeye dönüştürmüştü onu babam.
Üst kattaki salon, sanat galerisi gibiydi.
Eserlerini burada üretti hep.
Odasını başarı belgeleri ve renkli karikatürleriyle süsledi.
Masası Karadeniz'e bakan pencerenin önündeydi.
Dünyası burasıydı babamın...
Zirvedeyken gözlerini kaybetti.
Sonra da anamı…
Dayanamadı gidişine.
Biz de ikisinin gidişine...
Onlarla birlikte yaşlanmak isterdim.
Babalar gününüz kutlu olsun.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.