Racona ters durumlar
Vefa sevgidir.
Sevgi önemlidir.
Çünkü insanları birbirine bağlar…
Gönül dostluğudur sevgi.
Dostluk ve dava arkadaşlığı da böyle bir şeydir.
Zedelenmesi toplumu yaralar.
Zedeleyene ise iyi gözle bakılmaz.
Sevgi ve dostluk şu dünyada o kadar az bulunan iki şey ki korumak ve kollamak şart.
Abdullatif Şener'in vefasızlığı, sadece Halk TV'de Erdoğan aleyhinde konuşmasıyla kalmadı.
Katil Esad'ın ayağına bile gitti.
Dengir Mir Mehmet Fırat da benzerini yaptı.
Eski yol arkadaşı Erdoğan'la ilgili sözleri ve tavrı ona hiç yakışmadı.
Racona ters düştü.
Eski AK Partili, yeni HDP'li Dengir Mir Mehmet Fırat'ı savunmak için ne savaşlar etmişiz…
Hele de Erdoğan…
KK ona demediğini bırakmadı.
Onu eroin baronu ilan etmiş; Erdoğan ise sahip çıkmıştı.
Fırat, şimdi Erdoğan'a 'Sultandır', 'Diktatördür' diyor.
Ayıptan ötesini yapıyor.
Ama KK'ya toz kondurmuyor.
Racona aykırı değil mi?
Suçlama sansasyoneldi.
Kılıçdaroğlu da Uğur Dündar'la birlikte Fırat'ı televizyonda sağlı sollu kroşelerle nakavt etmişti.
Ona 'hayali ihracatçı' bile dediler.
İddialar ağırdı.
O günlerde Erdoğan yol arkadaşına sahip çıkmıştı. Racon böyleydi çünkü.
2008 yılında yaptıkları kavgayı unuttu.
Ama Erdoğan'a hakaret etmeyi unutmadı.
Abdüllatif Şener gibi Erdoğan'a sataşarak var olmaya çalıştı.
Şener bitti…
Sıra onda.
Çünkü racona aykırı davrandı.
HDP ise yolsuzluk yapmış, hayali ihracat yapmakla suçlanmış, TIR'ları uyuşturucu taşımış bir ismi TBMM Başkanlığına aday gösterdi.
Bu durum marabacı bir parti olduklarını iddia edenlerin jargonuna uymadı.
Zaten seçilemedi.
Sene 2006.
Almanya Büyükelçiliğinde bir balo var.
Biz de davetliyiz.
Ama muhabir göndermekle yetiniyoruz.
SABAH Ankara ekini Başkent'e kazandırdığımız yoğun günler…
Tempomuz çok yüksek.
Zor nefes alıyoruz.
Gazeteyi bitirdik.
O gece Melih ile birlikte Yılmaz Erdoğan'ın 'Organize İşler' filmine gideceğiz.
Niyetimiz bu.
"Bizi arama, ağız tadıyla bir film izleyelim…"
Filmin 15 dakikasını ancak izleyebildik.
Bir yandan Amerikancı Aslı Aydıntaşbaş, diğer yandan Muharrem Sarıkaya. Telefonum susmadı.
En son Ercan Pala aradı.
Ona patladım.
"Arama demedik mi kardeşim!"
"Abi mecbur kaldık."
"Ne oldu?"
"Yüksel Temel, Dengir Mir Mehmet Fırat'ın şarap içerken fotoğrafını çekmiş de"
"Ne olmuş çekmişse çekmiş!"
"O fotoğrafın yayınlanmasını istemiyorlar"
"İyi de kardeşim biz gazeteyi baskıya göndermedik mi?"
Tabii film güme gitti…
Fırat'ın elinde şarap kadehli fotoğrafına gelince...
Az kalsın cinayet işleniyordu.
Eski Savunma Bakanı İsmet Yılmaz Meclis Başkanı seçildi.
Bu seçim memleketimize ve milletimize hayırlı olsun.
Ufukta bir seçim var.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.