Şimdi söyle bakalım şarapçı, asıl darbeci kim?

Müftünün şarapçı oğlu Ahmet ve satılmış kalemler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Türkiye'nin yönetim gücü değişmiştir' lafını aldı yürüdü…
Paralel gazeteler ve şer medyası, Erdoğan'la ilgili yeni bir algı çalışması başlattı.
"Darbeci."
Dinime söven bari müslüman olsa!
Hürriyet Cumhurbaşkanı'nın açıklamasını 'deprem' olarak verdi.
AMK'nın Sözcü'sü "Tayyip yönetime el koydu" dedi.
İkisi de halk iradesine şerefsizce saldıran başlıklardı.
Gülen'in Zaman'ı onlardan aşağı kalmadı.
Müftünün şarapçı oğlu Ahmet ve diğerleri açıkça halka hakaret ederek tiyatro oynadı.
Bunların hepsi halk düşmanıdır.

Şarapçı, "Demokraside anayasal çerçevesi ve kesinliği olmayan fiili durum oluşturulursa bu darbedir" diyor.
Lafa bak!
Ulan şarapçı sen kimi kandırıyorsun?
Fiili durum var mı yok mu?
Erdoğan'ı bu halk seçmedi mi?
Bu seçim Anayasaya aykırı mı?
Yoksa halkın Cumhurunu seçmesine mi karşısınız?
Onu söyle onu.
Tırıvırı yapma…
Belli ki itirazınız buna.
Darbeymiş öyle mi?
Yav he he...
Sen önce Can'a bak!
Ya da Erol Katırcıoğlu'na…
Cumhuriyet'teki yazılarıyla PKK ve DHKP-C'yi parlatan Can efendi, Erdoğan'ın açıklaması üzerine PKK'ya sığındı.
Kart zampara, "Silopi, Cizre, Nusaybin, Varto ve Şırnak'ta özyönetim ilan edildi. 'Bizim yönetim sistemimiz fiilen değişti' diyorlar.
Madem öyle, işte böyle!" diyor.
Adam PKK'lı olduğunu ilan etti.
Eskiden postala sarılırlardı.
Şimdi Kandil'e sarıldılar.
Elbet bunun da hesabı sorulur.
Sahibinin sesi Ahmet asıl darbecilere bak. Today's Zaman yazarı Sevgi Akarçeşme darbe imasında bulunduğu tweetinde "İslamcılar seçimle gelir, ama seçimle gitmez" dedi.
Yani?
Yanisi darbe!
Özgür Gündem yazarı Erol Katırcıoğlu ise açık açık darbe çağrısında bulundu:
"Anlaşılan AKP düzgün bir biçimde iktidarı bırakmayacak. Bu durumda yeni ve yaratıcı eylem biçimleri bularak bu partiyi al aşağı etmek gerek."
Ulan şarapçı, boncuk aramayı bırak da asıl darbeci kim?
Onu söyle onu!