Adana ve Mersin adliyeleri Paralel'den temizlenmeli
Yargının Paralel Yapı'dan temizlenmesi zaman alacak.
Hele Adana ve Mersin adliyelerinin.
MİT TIR'larını durduran savcı Aziz Takçı cezaevinde ama diğerleri Adana Adliyesi'nde cirit atıyor.
Yine MİT TIR'larını durduran Paralel savcı Özcan
Şişman da kodeste ama diğerleri Mersin Adliyesi'nde…
Adana ve Mersin adliyesi deyip geçmeyin.
Mesela Adana.
Bazı adliyeler gibi sadece PKK'ya ya da sadece Paralel İhanet Çetesi'ne (P.İ.Ç) bakmıyor. Önemli
davalar var burada.
PKK'ya da, DAEŞ'e de, Paralel'e de, uyuşturucuya da burası bakıyor.
Allah'tan Adana'nın devletini milletini düşünen titiz bir başsavcısı var.
Büyük bir titizlikle yakalanan şüphelileri serbest bırakıyorlar.
Oldukça ağır suçlamalarla hâkim karşısına çıkan sanıklar FETÖ'cü savcı ve hâkimlerce korunuyor.
Kripto yargı mensupları PKK ile mücadeleye de sekte vuruyor. Önemli
operasyonlara imza atan polisin gösterdiği çaba adliyede boşa çıkıyor.
HSYK Mersin ve Adana gibi önemli illere yapılan tayinlerde hassas olmalı, Paralel ile mücadelenin kritik olduğu bu illere kararlı ve şaibesiz isimleri atamalı.
Mersin ile Adana, en az İstanbul ve Ankara kadar önemlidir çünkü.
Mersin FETÖ'nün üssüydü. En güçlü Paralel Yapı, Mersin Emniyeti'ndeydi.
17/25 Aralık darbe girişimiyle deşifre oldu.
GDO kumpasında dönemin valisi dahil binlerce insanı usulsüz olarak dinlediler.
Hükümeti hedef alan faaliyetler burada planlandı.
Yani hassas bir kent Mersin…
Bu hassasiyete uygun atamanın yapılması da şart…
Yargı onun döneminde tamamen ele geçirildi.
Eski Adalet Bakanı, 17-25 Aralık darbe girişimi sonrası da dik durmadı.
Reis'e karşı yapılan alçaklıkların karşısına çıkmalıydı. Ama çıkmadı.
Niye?
Neden cesur davranmadı?
Yurt dışına kaçan savcılar o dönem başbakan olan Erdoğan'a sürekli hakaret etti.
O ise seyretti.
Hep sustu.
Neden?
Soru çok?
Son söz: HSYK bir an önce Adana ve Mersin'i Paralelci hâkim ve savcılardan arındırmalı.
Milli davanın sekteye uğramaması için bu kesinlikle olmalı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.