Güçbirliği...
Antalya bölgesinin geleceğini planlayan her türlü çalışmayı olumlu bulur destek veririz.
Bölgenin çözüm bekleyen sorunları bellidir.
Eksik olan ise bölgesel ve kentsel sinerjimizi ortak şemsiye altında toplayıp harekete geçiremememizdir.
Kurum ve kuruluşlar kendi imkanları ve yetki sınırları çerçevesinde kenti için bir şeyler üretmeye ve yapmaya çalışıyor olabilir. Bu konuda kimsenin hakkını yemek istemeyiz ancak; kamu ve sivil kaynakların doğru ve etkin kullanımı için ortak hareket etmeye muhtacız. Dünya rekabet çarkının acımasız dişlileri arasından kurtulmamın yolu, güçleri birleştirmekten omuz omuza verip güç birliği oluşturmaktan geçiyor.
Bu bağlamda bölgesel ve kentsel sinerjiyi devreye sokacak ortak iradeyi arıyor olarak belli ki sorunların çözümüne ve lider kent olmaya çok yakınız.
Vali Altıparmak'ın işaret ettiği bir hususun ben de altını çizmek istiyorum. Yapılan araştırmaların kâğıt üstüne, masada konuşulanların da masada kalmaması lazım. Sorunlarımızı hep konuşuyoruz, yazıyoruz, çiziyoruz ama çözüm için bir adım ilerleyemiyoruz.
Peki neden?
Çünkü devlet, özel sektör, sivil otorite ortak hareket edemiyoruz. Kıyıp da siyasi ve kişisel çıkarlarımızı, ülkemizin yaşadığımız kentin yarınlarımızın geleceği için bir kenara itemiyoruz. Kaynakların doğru ve etkili kullanımı, sorunlarımızın zamanında çözümü için sorumluluğu başkalarına atıp kenara çekilmek yerine, hepimiz yetki ve sorumluluk sınırlarımız içinde taşın altına elimizi koymalıyız.
Antalya'nın böyle bir üst yapıya acil ihtiyacı var.
Bu noktada umudumuz kentin mülki amiri olan Vali Bey'e kalıyor. Bunu başarırsa, emin olun ismi Antalya'da hep yaşayacak, iz bırakanlar arasına girecektir.
Mutlu Pazarlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.