Maliye, engellinin soluğunu kesiyor
Neden mi? Sakatı sağlam görüyor da ondan. Bunu ben söylemiyorum, canı yananlar söylüyor. Özellikle de çalışan özürlüler... Bir panelde Maliye tarafından mağdur edilen bir engelli kolumdan tutup sordu:
"Abi, önceki raporumda sakatlık oranım yüzde 50'ydi. Bu raporumla emeklilik için vergi dairesine gittim. Kurum 'Yeni bir rapor alacaksınız' diyerek beni hastaneye gönderdi. Binbir güçlükle yeni raporumu aldım. Ancak yüzde 50'lik oranımı 35'e düşürdüler. Şimdi yüzde 40'ı tutturamadığım için sakat sayılmıyorum. Konumum gereği sağlam da değilim. Peki ben neyim!!!"
Dertli arkadaşıma diyebileceğim şu: "Ne şehittir ne gazi, üç kuruş uğruna niyazi" olduğu kesin.
Çünkü, 1 Ekim 2008'de 5510 sayılı Yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren kolu, bacağı olmayan özürlü, bir gecede sapasağlam oluverdi!.. Yoook, Maliye benim tezime katılmıyorsa, şimdi anlatacağım konulara yanıt vermesini bekliyoruz.
Tamam; anladık! Parayı veren düdüğü çalar... İyi de hastane ile Ankara arasında maraton koşan özürlünün düdüğü üfleyecek takadı yok.
Rapor peşinde takati kalmayan özürlünün sıkıntılarını çok kez yazdım. Çözüm için önerimi de yaptım. Tekrarlayayım.
"Hastanelerde her hafta toplanan sağlık kuruluna bir yetkili yollayın; rapor için heyete giren özürlünün engelini görsün. Onayı verip çileyi bitirsin.
Bu arada bugün, "ikili kıskaç" ta kalan özürlünün Maliye ayağını yazdık. Haftaya SGK...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.