Tüketiciye işkence
Bakın nelerle karşılaştım... Fırının biraz yüksek olmasını istiyordum. Korkmaz'ın Fornella XL modeli öyleydi. Gözümle görmek istedim. Şerit metremi kaptığım gibi bir mağazaya gittim.
Genel havası iyiydi. Ama ızgara kısmındaki rezistanslar dengesiz yapılmıştı. Tasarımcı rezistansı sol tarafta yoğunlaştırmış, sağ tarafı zayıf bırakmıştı.
Belli işte: Bunu yapan hiç yemek pişirmemiş bir erkekti. Tepsiyi süreceksin ve başında bekleyeceksin. Sol taraf pişecek, sonra tepsiyi döndüreceksin. Sen gel de bunu bir yandan yemek, bir yandan temizlik yapan kadınlara anlat.
Aynı mağazada Arzum'un Cookart modeli vardı. Ona baktım. Eni-boyu tamamdı. Buna karşılık yüksekliği o boyutlarla uyumlu değildi. Bu arkadaş da olayı yeteri kadar incelememişti işte. Fırınlara artık Frenklerin Dutch Oven dedikleri dökme demir tencereler konuyor. Hem de kapağıyla birlikte. Bunları tasarlarken trendleri de göz önüne almak gerekmez mi?
İnternet siteleri ise vahim... Mesela Vestel bir site yapmış, fırının ne boyutları yazılı, ne de rezistansların gücü. Bir resim var, bir de fiyat... O halde internet sitesini niye yaptınız?
Boyut deyince... Fırının boyutlarını yazmak yetmiyor ki! Çünkü dış boyutlar fırını koyacağın yerle ilgili. Sığıyor mu, sığmıyor mu? Sığsa bile, hava dolaşımı için yeteri kadar boşluk kalıyor mu?
Oysa iç boyutlar aynı derecede önemli. Elimdeki tencerenin, tavanın, güveç kabının fırına sığıp sığmayacağını bilmem gerekir ki satın alayım. Peki, bu bilgiler sitede niye yok?
Artık alt rezistansların üstünü kapıyorlar. Bu iyi. Ancak içeride ne var görünmüyor. Örneğini verdim: Rezistans dengeli yerleştirilmiş mi bakalım?
Genellikle 700 ila 900 W'lık rezistans kullanıyorlar. Bu da yemeklerin uzun sürede pişmesine yol açıyor. Yarım saat yerine, bir saat... "Yavaş yavaş pişerse daha iyi olur" demeyin. Çünkü kimi yemeklerin kısa sürede ve yüksek sıcaklıkta pişmesi gerekiyor.
Moda olmuş, 40 litre-50 litre diye hacimleri veriyorlar teknik bilgiler kısmında. Hacimden bana ne kardeşim! Sen şunun içiyle-dışıyla boyutlarını yazsana...
Tekrar soruyorum: Bunları öğrenmek için telefon açacak veya mağazaya gideceksem, internet sitesine ne gerek var? Tüketiciye niye işkence yapıyorsunuz?
***
Devamlılık Hatası
Onlara arka taraftan girilebiliyordu. Önce zemin kattaki kafede bir çay içtim. Etrafa göz gezdirdim. Taşfırın duruyordu. Yakında faaliyete geçireceklermiş. Güzel haber. Oradan şahane pideler ve pizzalar çıkar.
İlk kattaki Robinson'a girdim. Uzun bir koridor. Sol duvar silme kitap. Sağda odalar var. Her biri farklı bir konuya ayrılmış; burası sanata, şurası çocuk kitaplarına... Caddeye bakan salonun düzenlemesi henüz sürüyordu.
İstanbul turizm rehberlerindeki 'görülmesi gereken yerler' listesine girecektir Robinson. Hele bir koltuğa oturdu mu; kalın tarihi duvarlar güven, sakin ortam ise huzur veriyor insana.
Derken sanat bölümü de açıldı. Türk güncel sanatının önemli simalarından Aydan Murtezaoğlu ve Bülent Şangar'ın Devamlılık Hatası adlı sergisini gezdim.
Murtezaoğlu'nun Altıncı Filo (1969-2006) fotoğrafı çok etkileyiciydi: Küçük kız (8 yaşındaki Aydan Hanım) ve uçak gemisi. Ortadoğu'daki gelişmelerle birlikte düşünüldüğünde insanın tüyleri diken diken oluyor.
Bülent Şangar'ın 90'larda çektiği ve modern sitelerin karşısındaki boş yamaçlarda kurban kesen insanları gösteren fotoğraf da gayet çarpıcıydı. Şangar'ın kendisi için hazırladığı ölüm ilanları da acayipti. (Sahi siz ne yazılsın istersiniz; hiç düşündünüz mü?)
Not 1: Farklı çekim zamanları yüzünden filmlerde bazen hata yapılır; kırmızı kazaklı oyuncu, bir saniye sonra mavi kazakla görülür. İşte buna Devamlılık Hatası deniyor.
Not 2: Güncel sanat, adı üstünde güncel sorunları sanata yansıtır. Çağdaş sanata kıyasla daha politiktir.
***
Aydın'ın hayali
Aydın maaşından artırdığı para ile Trakya'da arazi almaya çalışırdı. Amacı emekli olduğunda bağcılık yapmaktı. Ballandırarak anlatırdı kafasındakileri. Şifasız hastalık Aydın'la birlikte hayallerini de bizden aldı. Nur içinde yatsın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.