İki çocuk iki film
ONLARI GÖRÜN
Diğer filmin adı Mateo. Film adını başroldeki çocukdan alıyor. Ergenlik çağında, babasız, annesiyle yaşayan ve yoksul Mateo'nun, onu koruduğunu söyleyen amcasının yönlendirmesi ile yavaş yavaş nasıl uçuruma gittiğini izliyorsunuz. İçki, sigara, şiddet ve suçun çocuklara nasıl güç ve başarı olarak kabul ettirildiğini görüyorsunuz. Sonra bir öğretmenin nasıl bir yaşamı değiştirebileceğine ve ailesinin, yakın çevredeki erişkinlerin koruyucu, sahiplenici davranışlarının kötülüğe karşı galip gelişine tanık oluyorsunuz. Evet, Mateo da bir film. Ama hemen yanı başınızda yüzlerce Mateo var. Onları yaptıkları yanlışlardan dolayı eğitim sisteminin dışına atmaya çalışmak yerine sahiplenecek, destekleyecek öğretmenleri bekleyen çocuklar. Ailelerinin, akrabalarının ve diğer tüm erişkinlerin zorbalardan, kötülerden daha cesur ve sahiplenici olmasını bekleyen çocuklar. Çevrenize daha dikkatli bakarsanız şu sıralarda çevrede gözünüze çarpacak birçok mülteci çocuk olacaktır. Onlardan korkmak yerine, onları aşağılamak yerine kim olursa olsun aslında onun çocuk, sizin de erişkin olduğunuz dışında bir gerçek olmadığını hatırlayabilirsiniz. Aynı şeyi sokakta gördüğünüz kabadayı geçinen, onu kullananların ilgisini sevgi sanan çocuklar için de yapabilirsiniz. Sizin çocuğunuz olması gerekmediğini aklınızda tutarak el uzatmak için biraz cesaret gösterebilirsiniz. Gerçek yaşamda bu çocukları görüyor ve el uzatıyorsanız keyifle, yaşamda görmek istemiyorsanız beyaz perdeye yansımalarını izlemek için merakla bu iki filme gidebilirisiniz. Her ikisi de Dördüncü Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali kapsamında önümüzdeki hafta sonuna kadar Rex ve Atlas sinemalarında oynuyor. Kimbilir beyaz perde belki de gözlerdeki perdeleri kaldırıverir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.