Tatlı kadın, acı kayıp
DONANIMLI BİR AKTRİS
Pazartesi günü 87 yaşında hayata veda eden, salı günü de Şakirin Camii'nden ebediyete uğurlanan Nurhan Nur, 1930 yılında Nur adıyla doğar. Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nden mezun olur. Ayhan Işık'ın keşfinde dahli vardır hatta: "Arabistan'da çekilecek bir film için uzun boylu, yakışıklı bir erkek oyuncu aranıyordu. Akademide de epey yakışıklı genç öğrenci vardı. Bir gün üst kattaki sınıfımızın camının önüne oturup öğrencileri incelemeye başladım. Gözüme kestirdiğim gence 'Sinemada oynamayı düşünür müsün?' dedim. Bu genç Ayhan Işık'tı. O gün başlayan dostluğumuz ölüm ayırıncaya kadar sürdü." Bazı filmlerin kostümlerini çizmişliği ve fotoroman yönetmenliği yapmışlığı da vardır. Sinemada kamera önü siftahıysa 1950'de Nam-ı Diğer Parmaksız Salih filmiyledir. Kanlı Feryad, Aşk Istıraptır, Şimal Yıldızı, Düşman Yolları Kesti... Hürrem Erman'dan Turgut Demirağ'a dönemin büyük yapımcıları ve Osman Seden'den Atıf Yılmaz'a önemli yönetmenlerle çalışır. Atıf Yılmaz'la evliliği 10 yıl sürer. 1961'de Dolandırıcılar Şahı'ndaki rolüyle ödül kazanır. Sensiz Yıllar'da Leyla, Yılanların Öcü'nde Hatça, Yarın Bizimdir'de Gül Öğretmen, Son Kuşlar'da Jale, Bitmeyen Çile'de Nurten, Kanun Benim'de Cevhere olur. 60'ların ikinci yarısında Salih Güney, Tuncel Kurtiz, Muzaffer Tema gibi oyuncularla tiyatro yapar. Yaprak Dökümü'nün Fikret'i, Öksüz'ün Güzin'i olarak sinemayı da sürdürür. 70'lerde Susuz Yaz gelir. Fırat'ın Cinleri'nde Genco'nun (Aytaç Arman) ama en çok da Selvi Boylum Az Yazmalım'da Asya'nın (Türkan Şoray) annesi olarak çıkar karşımıza, kazınır hafızamıza... 80'lerin ikinci yarısından itibaren televizyon dizilerinde rol alır: Perihan Abla, Kuruluş / Osmancık, Yarın Artık Bugündür, Çaylar Şirketten, Başka Olur Ağaların Düğünü... Dizilere olan ilgisini son günlerine kadar yitirmez. Yerinde tespitleri hep tutar.
HER DEM GÜZEL VE BAKIMLI
Ünlü aktrislerin perdedeki, ekrandaki hallerini bilir ama yaşını başını alıp köşeye çekilmişlerse, gündelik hayatlarından haberdar olmayız. Nurhan Nur, son zamanlarına kadar hep güzel, şık ve bakımlıydı. 80'li yaşlarının ikinci yarısına girdiğinde hâlâ daimi yardımcı kullanmıyor, gündemi takip ediyor, genç ahbaplarıyla muhabbet etmekten zevk alıyordu. Ruju, manikürü hep tamdı. Tatlıydı. Bakıma muhtaç olmayı hiç istemezdi diye tahmin ediyorum. Hâlâ güzelken, hâlâ tatlıyken veda etti. Türk Sineması çok değerli bir sanatçısını, sevgili Kezban Arca Batıbeki de biricik annesini kaybetti. Ama o da ölümsüzlerden; hafızalarda bâki kalacak, adı hep güzel anılacak. Nurhan Nur, adı gibi nur içinde uyusun.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.