Erkek çocuklarını kademeli olarak bırakmalı
DUYGUSAL GELİŞİM DİKKATE ALINMIYOR
Yetişkin bir erkeğin annesinin evine yakın oturmak istemesi, karısına ya da sevgilisine her kızdığında soluğu annesinde alması, sorunları konuşarak çözmek yerine annesine gitmesi, bu muamelenin kaçınılmaz sonuçlarından sadece birkaçı. Biz anneler, erkek çocuklarımızı kademeli olarak bırakmayı bilmeliyiz. Duygusal olarak kopmalıyız. Mutluluğumuzu sadece oğlumuzdan bekleyemeyiz. Bu, toplumumuzda koskocaman bir yara. Anne, oğlunu bir türlü büyütmüyor. Erkek çocuğa karşı aşırı saygı göstererek, sorumluluk vermeden ona hizmet edilmesini sağlıyor. Duygusal olmayı, duygusunu ifade etmeyi ve başkalarını kırmanın sonucu olacağını öğretmiyor. Ortalama Türk annesi, çocuğunun ne yediği, ne giydiği ile o kadar ilgilidir ki, duygusal gelişimi ya da erkeklik rolü üzerinde fazla düşünmez. Hatta kendini geliştirip hayatını mutlu kılmak yerine önceliği oğluna vermişse, toplum tarafından daha çok alkışlanır. Annelik ya da en fazla kariyer başarısı ile ön plana çıkabilecektir ama bunların hiçbiri ona kendi ruhunu bulması için bir fırsat sunmaz. Kadın sessizce içinde özlemlerini, kaçırdığı fırsatları, gizli öfkelerini yaşar. Bunu topluma veya kocasına yöneltemez. Kocası onun bu özlem ve eksikliklerini anlamayacaktır. Kadının evdeki hizmeti tamamsa, sorun çıkmaması gerektiğini düşünür. Eh, kendisi de eve düzenli gelip para getiriyorsa, kocalık görevleri tamdır. Karısına özel ilgi göstermek, ona önemli ve değerli olduğunu hissettirmek gibi bir çabası kalmaz. Sonunda kadın hırslarını, başarı özlemlerini ve belki de değerli hissetme ihtiyacını oğluna yöneltir. Ondan bekler. Ama buna hakkı yoktur. Çünkü doğada roller bellidir. Çocuk annesine elbette saygı, sevgi duyacaktır ama onun bütün duygusal ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü değildir.
SUÇLULUK VE VİCDAN AZABI
Ama anne, oğlunu suçluluk ve vicdan azabı duygularını içine yerleştirerek yetiştirir. Sonra da oğluna her yaptırmak istediğini, bu düğmelere basarak yaptırır. Sonuçta bu düğmeleri başka kadınlar da kullanır. "Öncelik kimde diye?" sorulursa, hangi kadının yarattığı vicdan azabı daha kuvvetliyse, cevap ondan yana olacaktır. Erkek bu şekilde bir kadını mutlu etmeyi değil, suçluluk ve vicdan azabı gibi sıkıntılı duygulara girmemek karşılığında ona taviz vermeyi öğrenir. Bu da karısının ve annesinin kısır döngüsüne girmesine neden olabilir. Bir an önce bu kısırdöngünün kırılması gerekir. Bunun her anne için pedagoglardan yardım almalıdır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.