ATİLLA DORSAY

Emek, sonuna dek Emek!

Emek Sineması olayına, medyanın, internet sitelerinin, sinemaseverlerin ve hatta yönetimin böylesine sahip çıkması beni şaşırttı.
Denize bir taş attık, dalga dalga yayıldı ve bir etki meydana getirdi. Bu kadarını katiyen beklemiyordum. Çarşamba gecesi, TÜRSAK'ın İstanbul'da Randevu festivalinin açılışında, benim kaçınılmaz olarak Emek'e değinmem, yine dakikalar süren alkışlarla karşılandı. Çok da iyi oldu, çünkü salonda olayı direkt olarak etkileyebilecek yerel ve merkezi yöneticiler vardı. Politikacılar için halkın tepkisine bizzat tanık olmanın önemli olmadığı söylenebilir mi?
Ben özellikle AB ilişkilerinden sorumlu olduğu için 'Avrupa Bakanı' diye anılan sayın Egemen Bağış'ın sözlerini önemsedim. Belki okudunuz, ama ben de kayda geçirmek istiyorum. Şu günlerde kimi ulusal davalarımızı aslanlar gibi savunarak takdirimizi kazanan ve ulusal gururumuzu okşayan sayın bakanımız, 1000 küsur kişinin önünde bana, "Merak etmeyin, o salonu koruyacağız ve size orada daha çok ödüller vereceğiz. Aklın yolu bir," dedi. Her Beyoğlu âşığı gibi Emek'i korumaya çalışan TÜRSAK Başkanı, sevgili Engin Yiğitgil de "Bunu söz olarak alıyoruz," diyerek altını çizdi.
Bense etrafımdakilere "İyi ki Emek, Avrupa yakasında. Böylece Avrupa Bakanı'nın sorumluğuna girer," diye espri yapıyordum.
Şaka bir yana, sayın Bağış'ın yarı ömrü dışarda geçiyor. Belki Paris'ten Strasbourg'a, tüm o kentlerde eski sinema/tiyatro binalarının nasıl korunduğunu; bunun, girmek için çaba harcadığımız Avrupa/Batı uygarlığının ayrılmaz bir parçası olduğunu anlatır ve bu kültür mabedini kurtarır. Umutla bekliyoruz.
Bu arada Emek için 24 Aralık Cumartesi günü, Taksim Meydanı'ndan başlayacak görkemli bir yürüyüş düzenleniyor. Ben, çok önceden yapılmış programım gereği o tarihte Paris'te olacağım. Ama gitmeden, tüm sinemacı ve sanatsever dostlarımın katılması için elimden geleni yapacağım. Siz de not edin lütfen. Ayrıca bu akşam, saat 22.00'den itibaren NTV'de, Yekta Kopan'ın programında bu konuyu tartışacağız.
ÜSTÜN AKMEN'İN 50. YILI
Değerli tiyatro eleştirmeni dostum Üstün Akmen, geçenlerde yazarlığının tam 50. yılını kutladı. Beyoğlu Şenliği çerçevesinde yapılan geceye haberim olmadığı için katılamadım, üzgünüm. Ama kitapları ulaştı. 2010-11 sezonundaki oyun eleştirilerini topladığı Tiyatroda Ayna Var. Ve de eleştiri, öykü ve şiirin özgün bir karışımı olan kitabı Kör Bakkalın Gözleri'nin üçüncü basımı. Yorulmak bilmez dostumun emeğini kutluyor, enerjisinin hep sürmesini diliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.