SAMİ TOSUN SAMİ TOSUN
21 Mayıs 2011, Cumartesi

Pascal Nouma'nın uzuvları

Geçen gün abuk sabuk hisler yaşadım kıymetli okur. O his âlemine beni iten, okuduğum bir haberdi. "Survivor'da Nihat Doğan'a saldırdığı için diskalifiye edilen ve İstanbul'a dönen Pascal Nouma hakkında şok iddia" başlığıyla verilen haber şöyle devam ediyordu: "Cemiyet yazarı Bekir Saçar, Kanaltürk ekranlarındaki 2. Sayfa programına konuk oldu. Nouma'nın sünnet olduğunu açıklayan Saçar ilginç bir olayı da aktardı. İşte o açıklamalar: Survivor'a katılmadan önce Bebek'te sohbet ediyorduk. Pascal Nouma, Türkiye'ye nasıl adapte olduğunu anlatıyordu. Hatta 'Sünnet de oldum' dedi. Ben de 'Hadi lan' gibi bir tepki verdim. İşte o sırada olan oldu, Nouma pantolonunu indirdi ve bize sünnet olduğunu ispatladı. Hatta oğlunu da sünnet ettireceğini söyledi." İşte 'cemiyet yazarı' olmak böyle bir şeymiş! Halbuki ben 'cemiyet' dendiğinde bambaşka bir şey canlandırırdım gözümde. Ve yine halbuki, 'cemiyet' bildiğiniz 'küçük Pascal'mış! Kıymetli kardeşim Pascal, Beşiktaş'tan ayrılmasına sebep olan 'tombala' hadisesinde yapamadığını yapmış, Bekir Saçar aracılığıyla uzvunu hepimize göstermiştir. Ve güzide medyamızın geldiği hale bakınız ki, artık kimse bu tür 'haber'leri yadırgamıyor, "Bize ne sayın arkadaşım, sizin birbirinize alet edevat sallamanızdan?" diye sormuyor bir Allah'ın kulu... Daha evvel bir vesileyle yazmıştım, bu kafa 'Tan kafası'dır. Eski Tan gazetesi, 'Arapınkini gördü, dudağı uçukladı' manşeti atıp altına, "Arap turistin kalın cüzdanını gören falanca hanımın dudağı uçukladı," diye balondan haber yazardı. Şimdi Bekir Bey'e düşen sorumluluk, dudağının uçuklayıp uçuklamadığını açıklamaktır...
SEYŞEL ADALARI TATİLİ ÖNERİYORUM
Ayrıca, kendi adıma 'cemiyet yazarı' Bekir Saçar Bey'e bir Seyşel Adaları tatili yapmasını öneriyorum. Tabii kıymetli okur, bu öneriyi "Arkadaş gitsin, biraz sakinleşip geri dönsün," babında değerlendirecektir. Lakin iş sandığınız gibi değildir. İzah edeyim... Efendim, Seyşel Adaları Afrika'nın doğusunda, Madagaskar'ın az yukarısında, gidip tatil yapması ufak çaplı bir servete mal olan süper takımadalardır. Seyşeller, cennet gibi adalar topluluğu olmasının yanı sıra acayip Hindistan cevizlerinin bulunduğu bir yerdir. Takımadaların birinde, Praslin Adası'nda Vallee de Mai adında inanılmaz güzellikte bir vadi ve burada yetişen 20 küsur kiloluk, içlerinde dünyanın en büyük tohumlarını taşıyan ikiz Hindistan cevizleri vardır. Bu cevizlere Coco de Mer (Deniz Cevizi) adı veriliyor. Ayıptır söylemesi, biraz erotik bir görüntüsü var bu koca cevizlerin. Bu sebeple, Londra merkezli bir 'erotik ürünler' şirketine adını vermiştir Coco de Mer... Bu 'cinsel' vaziyeti nedeniyle, söz konusu cevizlerin afrodizyak olduğu da iddia ediliyor. Erkek ağaçların bir metre boyunda, erkeklik organını andıran kozalakları var, dişi ağaçlar ise dev erotik cevizler veriyor. Dişi ve erkek ağaçlar birbirine yakın ve yerli efsaneleri, geceleri ağaçlardan çiftleşme sesleri çıktığını anlatıyor. Ne bileyim, belki bizdeki 'ceviz kırma' tabiri de buralardan bir yerlerden geliyordur. Neticede Osmanlı, Hint Okyanusu'na da donanma çıkarmıştı. Belki levent dedelerimiz Vallee de Mai'de turlamış, bu acayip hikayeleri dinleyip 'ceviz kırma' tabirini icat etmişlerdir. Kim bilir... İşte efendim, Bekir Saçar Beyefendi'ye önerim, Valle de Mai'de turlaması, hevesini alması ve 'cemiyet'i de rahat bırakmasıdır. Öte yandan, kıymetli okur, Bekir Bey'in açmış olduğu konu vesilesiyle, IMF'ten duyduğum rahatsızlığı açık ve net olarak sizlerle paylaşmak istiyorum. "Ne alaka?" dediğinizi duyar gibiyim, o sebeple lafı dolandırmadan konuya giriyorum. Efendim, bu IMF bize onyıllardır, "Kemer sıkın, kemer sıkın!" deyip dururdu, lakin IMF denen müessesenin başkanının her fırsatta kemer çözdüğü ortaya çıktı. Artık sünnetli midir, sünnetsiz midir, Bekir Bey'e göstermiş midir bilemem ama bu bir skandaldır. Cümle âleme kemer sıktırıp kendi her daim kemerleri fora eden bir kimse makbul değildir. Bu hadise de, bizim memleketteki kaset skandalı gibi bir etki yaratmıştır. IMF'in imajını düzeltmek için, o makama helal süt emmiş, milliyetçi-muhafazakar bir arkadaşımız getirilmelidir. Saygılar sunarım efendim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.