MURAT DİDİN

Rejenerasyon

Başlığı görünce aklınıza futbol maçları sonrası yapılan kas yenileme çalışması gelse de, Basketbol Mili Takımımız'ın kadrosundaki yeniden yapılanmadaki sürekliliği kastediyorum. Dejenerasyon boyutundaki rejenerasyonun başarı getireceğine inanmıyorum.
Dünün eleştirilerini ABD Milli Takımı'nın haftaya başlayacak Olimpiyat Oyunları'na hazır ve fit durumda olduğunu, bizimse Avrupa elemeleri için çalışmalara yeni yeni başladığımız gerçeğini unutmadan yapmalıyız. Doğal olarak ABD lehine olan fiziksel üstünlük, daha da hazır olmanın artılarıyla ikinci yarıda smaçlar olarak potamıza döndü.
Biz saymaya da, oyuna da 1 numara ile başlıyoruz. Oyun içi patronunun zekası, özgüveni, takımı yönetişi başarı için en öncelikli veri. Dün Kerem Tunçeri oyunun çoğu bölümünde bu görev için en değerli oyuncumuz olduğunu gösterdi. Daha da gençleşen kadroda yer bulan Kerem'in <ı>"daha <ı>genç <ı>olduğu" geçen yıllarda neden <ı>"yaşlı <ı>olduğunu" ve orada olmadığının matematiğini de, sebebini de anlamak çok zor. Kerem'in partneri Ender Arslan madem 2010 çatısında, <ı>"Indianapolis'te <ı>de <ı>olsaydı" diye geçmiyor mu içinizden?
ABD'nin son dönemde büyük turnuvalarda sıfır çekmesinde sürekli kadro ve coach değiştirmelerinin hiç mi rolü yok? Biz yorulunca atletik özelliklerine yüksek tempoyu ekleyerek attılar da attılar. Ama 1015 gün sonra İspanya, Arjantin, Yunanistan maçlarında da göreceğiz onları. Şampiyonaları sürekli izleyenler 1-2 genç katılımı dışında hep aynı kadrolarla oynayan İspanya ve Yunanistan'a adeta bizim bir takımımız kadar aşina. Papaloukas, Diamantidis, Hatzivretas, diğer tarafta Calderon, Prigioni, Navarra yıllarca hep zirvede olmaya süreklililkleriyle katkı sağladılar.
Biz Kerem-Ender ile başladık. Sonra Engin-Hakan Demirel-Tutku'ya döndük. Ve yine dön dolaş, Kerem-Ender'e geldik. Daha itinalı ve güven veren pozitif yaklaşımlarla biz de çoktan kendi Calderon'umuzu, Papaloukas'ımızı yani Türkiye'nin kahramanlarını yaratabilirdik.
<ı>"Gençler <ı>koşuyor.. <ı>Gençler <ı>coşuyor.. <ı>Yeni <ı>bir <ı>nesil <ı>geliyor" söylemleri, bence Mili Takım için değil, sadece averaj bütçeli kulüp takımları için geçerli bir yaklaşımdır. Ömer Onan'ın kendini sürekli geliştirerek yaptığı katkıyı alkışlıyor, Mehmet Okur'u da buranın enerjisine katıp performansı en yukarı çıkartacak günün en değerli kadrosunun Milli Takım için mecburiyet olduğuna inanıyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.