Ağlayana mama var yemiyorlar!

Biliyorsunuz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Kredi Garanti Fonu (KGF), Ziraat Bankası ve Denizbank 2016 bitmeden bir proje açıkladı.
Projenin adı 'Nefes Kredisi'. Amacı ise piyasadaki nakit sıkışıklığından dolayı zorda kalan KOBİ'lerin finansman ihtiyacını karşılamak. Bu krediyle şirketler yıllık yüzde 9.90, aylık yüzde 0.83 faizle 1 yıl vadeli kredi sağlayabiliyor. Yıllık enflasyonu hesaba kattığınızda bankalar açısından neredeyse maliyetine verilen bir kaynak. Yani para kazanma hırsıyla değil, ekonomide çarkların dönmesine hizmet etme anlayışıyla girişilen bir proje.
Kredinin tanıtımı 1 ay önce yapıldı.
Durum nedir diye merak edip anlaşmalı bankaları aradım.
Ziraat Bankası, proje başladığı günden bu yana 9 bin 706 şirkete toplam 903.7 milyon TL Nefes Kredisi kullandırmış. KOBİ'lerin yüzde 36'sı 50 bin TL, yüzde 39'u 50 bin TL'nin üzerinde 100 bin TL'ye kadar, yüzde 25'i de 100 bin TL'nin üzerinde kredi almış.
Denizbank'ta ise başvuran KOBİ sayısı 12 bin 300. 1.1 milyar TL'lik limit onaylanmış durumda. Hali hazırda 7 bin 500 şirkete kullandırılan kaynak ise 700 milyon lirayı buluyor.
Toparlarsam;
İki bankadan kredi kullanan işletme sayısı 17 bin 206. Miktar olarak bakıldığında ise 1.6 milyar TL'yi buluyor.
Yaklaşık 80 bin KOBİ'ye bankaların KGF yoluyla sağlayacağı kaynağın 5 milyar TL olduğunu düşünüldüğünde bu rakam aslında devede kulak.
Neden böyle olduğu düşününce birkaç başlık aklıma geliyor. Ya projenin yeterince tanıtımı yapılmıyor, KOBİ'lerin krediden haberi yok; ya düşündüğümüz kadar piyasada bir nakit sıkışıklığı yok; ya da finansman sıkıntısı çektiğini belirten hatta tabir yerindeyse ağlayan KOBİ'lerin bu kadar ucuz paraya çok da ihtiyacı yok.
Bakalım bu başlıklardan hangisi doğru çıkacak?