DİLEK GÜNGÖR DİLEK GÜNGÖR

7 Haziran tuzağı mı kuruluyor?

Son dönemde öyle şeyler kulağıma geliyor ki... Duyduklarıma inanmak istemiyorum. 24 Haziran öncesinde düğmeye basılmış gibi... 4 koldan ülke saldırı altında... Hadi içeride fısıltı gazetesiyle ekonomi üzerinden vatandaşın moralini bozmaya çalışanları veyahut Londra kaynaklı operasyonlarla kur üzerinden kriz algısı yaratma çabalarını geçtim. Onların stilini az çok tanıyoruz.
Peki devlet kılığında gelenleri ne yapacağız?
Yaşananlar 7 Haziran seçimleri öncesinde kurulan tuzağa tıpatıp benziyor. Birileri seçmenle devleti küstürmek için elinden geleni yapıyor. Amaçları vatandaşı iktidara karşı soğutmak...
Hatırlıyorum, o seçimler öncesinde Maliye bürokrasisi Kapalıçarşı esnafına zulüm başlatmıştı. Bankalar kredileri erken çağırma girişiminde bulunmuştu. Rekor trafik cezaları kesilmişti. Bunu yapanların kamuya yerleşmiş kripto FETÖ'cüler olduğunu sonradan anlamıştık.
Bugün de benzer olaylar yaşanıyor.
Ölmüş kişilere vergi cezaları çıkarılıyor.
Geçmişe dönük su ve elektrik borcu yollanıyor. Hızlı Geçiş Sistemi seçim arifesinde ne hikmetse randımanlı çalışmıyor. Çift tahsilatlarla vatandaş bunaltılıyor. Aynı gün içinde Emniyet'ten 3 trafik cezası faturası alan var. Belediyeler "yeşil alana saygısızlık" diyerek ceza kesiyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki çiftçiler tam da bu dönemde (!) elektrik şirketlerinin yüksek meblağlı faturalarıyla karşı karşıya bırakılıyor. Akaryakıt istasyonlarına uyduruk sebeplerle cezalar veriliyor. Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü'nde son üç ayda kamyonlara kesilen cezalarda art niyetli olduğu açıkça belli olan artışlar var. Mesela, şubatta ceza sayısı 315, tutarı 577 bin 710 TL'ymiş. Erken seçim kararı alındıktan sonra nisan ayında ceza sayısı 1.046'ya, tutarı da 2 milyon TL'ye çıkmış.
Bütün bunları nasıl algılamamız lazım?
Belli ki, devletin içindeki -ister kripto FETÖ'cü olsun, ister Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan muhalifi olsun- bürokrat kesimi elindeki gücü kritik zamanlarda iktidar ile vatandaşın arasını bozmak için kullanıyor. O yüzden 'milli ve yerli bürokrasi' mücadelesini çok önemsiyorum. Umuyorum, yeni sistemle birlikte Türkiye, bu devlet kılığında vatandaşa zulmeden ve iktidarın kendisine verdiği gücü kötüye kullanan vesayetçi zihniyeti ortadan kaldırır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.