
Akkuyu parası serbest kalır mı?
Dün belki de ileride tarih sayfalarında yerini alacak bir gündü. Ukrayna-Rusya savaşının üçüncü yıl dönümü yaklaşırken, tüm gözler Ankara ve Riyad'daydı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine dönük uluslararası diplomasinin arttığı bir dönemde, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile Ankara'da kritik bir görüşme yaptı. Aynı dakikalarda Rusya'nın üç yıl önce Ukrayna'yı işgale başlamasından bu yana Moskova ve Washington temsilcileri de ilk yüz yüze görüşmesini Riyad'da gerçekleştiriyordu. Rusya'yı Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un ABD'yi de mevkidaşı Marco Rubio'nun temsil ettiği görüşmeye, Ukrayna ve diğer Avrupa ülkeleri davet edilmemesi de dikkat çekiciydi. Belli ki, ABD ve Avrupa, Rusya- Ukrayna konusunda fikir ayrılığında… Avrupa liderleri barış müzakerelerini televizyondan izledi. ABD olmadan Rusya karşısında çaresizler… Türkiye ise hem Rusya hem de Ukrayna ile bugüne kadar iyi ilişkilerini devam ettirerek bölgedeki anahtar rolünü koruyor… Bana kalırsa, Ukrayna- Rusya krizinin kazananı Türkiye, Rusya, ABD… Kaybedeni ise Ukrayna ve AB… Uluslararası diplomasi sahnesindeki gelişmeler önümüzdeki günlerde şüphesiz küresel siyasete yeni bir yön verecektir…
Ben meseleye kendi penceremizden bakmak istiyorum.
Örneğin, Riyad ve Ankara'daki görüşmeler Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın tamamen sona ermesini sağlarsa ABD'nin yaptırımları kalkar mı?
Biliyorsunuz, Türkiye'nin nükleer enerjiye sahip olması birçok ülkeyi rahatsız etti. İlk santral projesi yapımı başladığından bu yana her dönemde farklı engellemelerle karşılaşılıyor. Engeli çıkaranlar da yıllardır nükleer gücü elinde bulunduran, bununla ekonomilerini büyüten Batılı ülkeler…
***
Hatırlayın, çok değil bir süre önceydi. Rusya-Ukrayna savaşını bahane eden Alman Siemens parası ödenmiş ekipmanları Akkuyu'ya göndermedi. Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan konuya tepki gösterdi. Alman Şansölye ile görüştü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da diplomasi yürüttü. Hatta nükleer santrali yapan Rosatom Siemens'e dava açtı. Bildiğim kadarıyla, Alman Siemens geri adım atmak istedi ama iş işten geçmişti. Çünkü projenin daha fazla gecikmemesi için ekipmanlar Çin'e sipariş edilmişti. Hatta önceki gün de Aman Siemens'in teslim etmediği kilit ekipmanları Çin'den getiren gemi geldi. Avrupa'nın engeli aşılırken bu kez de ABD çıkmıştı. Geçtiğimiz haftalarda ABD Adalet Bakanlığı, Rusya'nın JPMorgan'da Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin finanse edilmesi için oluşturduğu fonu geçtiğimiz günlerde bloke etti. Proje, Rusya'nın nükleer faaliyetlerini yürüten kamu şirketi Rosatom tarafından finanse edilirken, para akışı merkezi New York'ta bulunan JPMorgan Chase ve Citigroup bankaları aracılığıyla sağlanıyordu. Esasında Akkuyu yaptırımlardan muaftı. Fakat ABD fon ile yaptırımların arkasından dolanıldığı iddiasıyla, fonun hesabından Akkuyu için gönderilecek 2 milyar dolara da bir nevi el koydu. Düşünün önemli bir para transferi ortada bir sebep yokken haksız yere geciktirildi. Şu anda Akkuyu sahasındaki çalışmalar planlanan takvime uygun olarak ilerliyor. Ancak finansman sorununun çözülememesi halinde geleceğe yönelik projeksiyonlarda gecikmelerin yaşanması söz konusu olabilir. Velhasıl, demem o ki, uluslararası diplomasi alanında yaşanan gelişmeler Türkiye'yi her anlamda yakından ilgilendiriyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Dilek Güngör | Akkuyu parası serbest kalır mı?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.