Gıda alerjinizi dikkate almalısınız
Dünyada gıda alerjisi ve tepkimeleri o kadar yaygınlaştı ki, her dört Norveç'liden biri, belirli besinlere karşı tepki gösterdiklerini düşünüyor. Türkler için ise daha kanıtlanmış bir çalışma yok fakat bulgular bizim de oranımızın gittikçe arttığı yönünde. Peki gıda alerjisi nedir ve gıda alerjisi olduğunuzu nasıl hissetmeye başlarsınız? Gıda alerjisi, vücudun savunma sistemini, gıda maddelerinde bulunan proteinleri tehlikeli yabancı maddeler gibi algılayarak aktif hale geçirir. Tolere edilemeyen gıda maddelerinin en ufak miktarı bile, alerjik bir reaksiyona sebep olabilir. Tepkiler genelde gıda maddesinin tüketilmesinden kısa bir süre sonra ortaya çıkar ve bazı durumlarda ciddi olabilir.
ÇÖLYAK HASTALIĞI
Çölyak hastalığı; buğday gluteni, arpa ve çavdardan benzer proteinlerin bağırsaklarda bir bağışıklık reaksiyonunun sebep olduğu kronik bir hastalıktır. Bağırsaklar, hayat boyu devam edilmesi gereken sıkı bir glutensiz beslenme ile normalize olur.
GIDA İNTOLERANSI DEPRESYONDAN ASTIMA KADAR PEK ÇOK HASTALIĞA SEBEP OLUYOR
İntoleransınız olan besinleri tüketmek konusunda ısrarcı olmamak gerekiyor. Aksi halde çok ciddi problemler ile karşı karşıya kalınması mümkün. Beden bir kez tahammülsüz hale geldiğinde yıllardır yerken bir sorun yaşamadığınız gıdalarda duyarlık kazanmaya başlayabilir. Tablonun asıl tehlikeli olan kısmı ise, bunu hissettirmeden sinsi sinsi büyüyor olmasıdır. Gıda intoleransı birçok hastalığa neden olabilir. Başlıcaları: Vücutta şişlikler, nedensiz ve gaz şişkinlik, kronik yorgunluk, kabızlık, bazı cilt hastalıkları (egzama, sivilce), kronik demir eksikliği, hipertansiyon, astım, depresyon, tip 2 diyabet, migren, obezite ve kilo verememe, bazı romatizmal hastalıklar, mide krampları, uyku bozuklukları, baş ağrısı... Bütün bu hastalıkların ve daha fazlasının ortak nedeni kronik enflamasyondur. Gıda intoleransı ile bazı sağlık sorunları arasında doğrudan ilişki vardır. Günümüzde gen yapımız ve buna bağlı vücudumuzda gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar doğal olmayan yiyeceklerimizin tümü ile başa çıkabilecek yeteneğe sahip değildir.
HAFTANIN BESİNİ: TAZE CEVİZ
Besin değeri açısından kurusuna oranla daha zengin olan taze cevizi tüketmek için tam zamanı. Faydaları ise şöyle: Folik asit ve E vitamini, demir, fosfor, çinko mineralleri, omega 3 yağ asidi açısından oldukça zengindir. Sadece kötü kolesterolü düşürerek damarlarda plaka oluşumu riskini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda damarların esnek kalmasını ve kan akışının normal şekilde (tansiyonu yükseltmeden) devam etmesini sağlar. Aynı zamanda, İshal kesici, cildi temizleyici, siğil giderici, tümör engelleyici özelliklerinin olduğu belirlenmiştir. Kanın pıhtılaşmasını önler, kan dolaşımını düzenler, antialerjik özellik gösterir, karaciğer fonksiyonlarını düzenler, protein sentezini teşvik eder, serum kolesterolünün azalmasını sağlar, bağışıklık fonksiyonları korur ve anormal antikor oluşumunu önler. Her gün bulabiliyorsanız üç adet taze ceviz, bulamıyorsanız kuru ceviz tüketmeniz sağlığınız açısından oldukça faydalıdır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.