12 Eylül 2010'un yazısı
12 Eylül darbesinin "29'uncu yıldönümü" yazıları.
Ve "noktayı" koyduk, "konuyu" kapattık.
YENİ KONU
Son gün (13 Eylül-Pazar) Süleyman Demirel aradı.
"Yeni bir konu" açtı.
"Devlet ve ordu" üzerine.
Uzun uzun anlattı.
Sonra da dedi ki:
- Bu anlattıklarımı da gelecek yıl yazarsın...12 Eylül 2010'da.
İTİRAZ
Demirel'in sözlerini Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak'la paylaştık.
Hemen itiraz etti:
- Sakın ha!.. 12 Eylül 2010'u bekleme...Bence hemen yazmalısın.
HANGİSİ?
Süleyman Demirel:
- Prusya kralı Büyük Frederik diyor ki... Army's state or state's army... Ordunun devleti veya devletin ordusu... Hangisi?.. Devletin ordusu mu yoksa ordunun devleti mi?
VESAYET
Demirel'in anlattıklarından:
DEMOKRASİ
Bu defa konu "demokrasi... Yönetebilen demokrasi."
Ve Demirel'in söyledikleri:
- Demokrasi "kendi söylediklerini" sağlamalı... Yani insan hakları, adalet, kalkınma, huzur...Demokrasi, bunları sağlayamazsa değerini kaybediyor... "Yönetemeyen demokrasi" oluyor.
KAMUOYU
Demirel:
DEVLET
Süleyman Demirel "devlete sahip çıkılacak" diye devam ediyor:
- Devletin olmadığı yerde fetret var. Tabii bizim aradığımız demokrat devlet... Bu konu çok derin... Demokrasiyi ayakta tutmak, devleti ayakta tutmak demek.
ALTIN ÜÇGEN
Süleyman Demirel:
SONUÇ
Süleyman Bey'e dedik ki:
- Beyefendi, sonuç?
Demirel "sonuç mu?.. Al sana sonuç" diye konuştu:
- Devlet, askerin devleti değil... Asker, devletin askeri.
ENDİŞE
Süleyman Demirel:
- Askerin de şu endişeden kurtulması lazım... "Devlet yıkılır mı" endişesinden... Hayır, yıkılmaz... Yıkılmaz zira, hür parlamento, hür yargı, hür basın, hür kamuoyu... Dünya böyle becermiş, Türkiye neden becermesin?
VE NOKTA
Ve bir kez daha nokta...
Demirel "son söz" olarak dedi ki:
- Bu söylediklerim bir zincirdir... Ve ben bunun için 50 yıl uğraştım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.