Kürsü... Manşet... Ve şehvet...
Gazeteciliğin Anayasa maddesi:
Bir haber, iyice araştırılmadan ve birden fazla kaynağa doğrulatmadan gazeteye girmez. Girerse, risklidir.
Tekzip geliverir... Hem de manşetten.
Bu kural, siyasette de geçerli olmalı.
Hele de "lider konuşuyorsa."
Gazetecilik "zamana karşı yarış." "Hata yapma katsayısı" yüksek.
Siyasetçinin böyle bir "derdi, acelesi" de yok.
Toplum "dosyalı muhalefeti" sever.
Yolsuzlukların üstüne gidilmesini ister.
Kılıçdaroğlu'nun "dosyasına ve öfkesine hâkim siyaset üslubu" insanların hoşuna gitti. Ama dosya "fos çıkarsa", imaj zedelenir, karizma çizilir.
Belli ki Kılıçdaroğlu, Özhaseki'yi yakından tanımıyor. Tanısaydı... Ya da davet edip sorsaydı... Özhaseki hiç üşenmez, gelir, her şeyi anlatırdı.
İnsan kolay yetişmiyor. Kılıçdaroğlu da kolay yetişmedi... Özhaseki de.
Manşetin ya da kürsünün şehvetine kapılıp, insanlarımızı harcamayalım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.